TBB Başkanı Metin Fevzioğlu Karabük’te

Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu ile Anayasa Profesörü ve CHP Eski Milletvekili Süheyl Batum dün, Karabük’te ‘yeni anayasa maddelerini’ni konuştu

TBB Başkanı Metin Fevzioğlu Karabük’te
Yayınlama: 23.03.2017
Düzenleme: 15.06.2020
1
A+
A-

Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu ile Anayasa Profesörü ve CHP Eski Milletvekili Süheyl Batum dün, Karabük’te ‘yeni anayasa maddelerini’ni konuştu. Türkiye Barolar Birliği, Karabük Şubesi tarafından “Anayasa Değişikliğini Tartışıyoruz” konulu konferans için Karabük’e gelen Feyzioğlu ve Batum, ilk olarak Yenice ilçesindeki vatandaşlarla bir araya geldi. Buradaki vatandaşlara hitap eden Feyzioğlu ve Batum, daha sonra Safranbolu ilçesine geçti. Safranbolu ilçesinde de vatandaşlara yeni anayasa maddelerini anlatan Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu ile Anayasa Profesörü ve CHP Eski Milletvekili Süheyl Batum, son olarak Türkiye Barolar Birliği Karabük Şubesi öncülüğünde gerçekleşen “Anayasa Değişikliğini Tartışıyoruz” konulu konferansı gerçekleştirmek üzere, Karabük Belediyesi Nikâh ve Konferans Salonu’na geldi. Karabük Barosu öncülüğünde, Karabük Belediyesi Nikâh ve Konferans Salonu’nda gerçekleşen “Anayasa Değişikliğini Tartışıyoruz” konulu konferansta,açılış konuşmasını Karabük Barosu Başkanı Av. Rıdvan Erdoğan yaptı. Açılış konuşmasında, Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu ile Anayasa Profesörü ve CHP Eski Milletvekili Süheyl Batum’a katılımlarından dolayı teşekkür eden Av. Rıdvan Erdoğan, daha sonra sözü CHP Eski Milletvekili Süheyl Batum’a bıraktı. Anayasa Profesörü ve CHP Eski Milletvekili Süheyl Batum, 16 Nisan’da Refenduma gidilecek anayasa değişikliğine dair, meclisin gücünü gösteren şeyin yetkileri olduğunu belirtti. Batum, “Söylenen her şey yalan. Cumhurbaşkanlığı kararnameyle her şeyi düzenleyebiliyor. ‘Meclis yetkileniyor’ diyor. Yalan, vallahi yalan. Her şeyi bir başına yapabilecek. ’Denetimi de yok.’ dedi. Ayrıca 18 maddelik değişiklik içerisinde tek imzayla federasyon adı vermeden bir federasyon kurma yetkisinin tek adama verildiğini söyledi.Bir ‘18 yaşı getirdik’ bir de ‘600 vekil getirdik’ size diyor. Bir de Çanakkale ve köprüler var. Şu mu demek yani ‘550 kişi yatıyordu 50 kişi daha getirdim.’ Onlar çalışacak mı demek? Hayır, o değil. Meclisin gücünü gösteren yetkileridir. Meclisin elinden tüm yetkileri bu anayasayla alınıyor” diye konuştu. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Eski Dekanı ve Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yalçın Karatepe, en önemli denetimin bütçe denetimi olduğunu ifade etti. Karatepe, “70’li yıllarda bütçesi reddedilen hükümetler, istifa ederdi. Daha sonra yeni bir hükümet gelirdi, onlar bütçe yapardı. Meclisin en önemli denetim mekanizması bütçedir. Çıkardıkları kanun hükmündeki kararname ile devletin köklü kuruluşlarını bir gecede varlık fonu adı altında devrettiler. Yönetiminde, Cumhurbaşkanı’nın danışmanlarından Yiğit Bulut’un olduğu varlık fonuna devredildi. Bu fon, kamusal denetime tabii değildir. Varlık fonu, bütün kanunlardan muaf tutuldu” dedi. Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu ise kendisinin siyasi parti siyaseti yapmadığını belirterek, sözlerine şu şekilde başladı; “Türkiye tüm uyarılarımıza rağmen, 2008 ve sonrası yargısını F Tipi Suç Örgütüne teslim etti. Mahkemelerde, hâkimlerin yerini hâkim cübbesi giymiş, cemaat üyeleri aldı. Ve o cemaat üyeleri, yargılarını mahkeme önünde değil, cemaat evlerinde yaptı. Son mahkemelere geldi, cemaat evlerinden aldıkları kararları, hüküm diye giydirdi. Bu dönemde çeşitli iş takipçileri türedi. Kimi avukat cübbeliydi, kimi cübbesizdi. Bir devlet yargısını, bir cemaate teslim ederse, hâkimini, hâkim olmaktan çıkartıp, cemaatin emrindeki bir militanla değiştirirse hiç kuşkusuz adaletin yerine gelmesini arzu eden vatandaşlar, avukat yerine cemaatçi hâkimi tanıyan, cemaatçi iş takipçisi ararlar. Bugün, cemaatçi iş takipçilerinin akıbeti ortada. Şimdi ise, cemaatçi iş takipçilerinin yerini, ilçe başkanlarını tanıyan iş takipçileri alsın isteniyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın 2010’da yanıltılmış olmasına çok üzülmüş ve bundan çok çekmiş bir millet olarak, bir kez daha zatîlerinin yanıltılmasına dolayısıyla, anaların ağlamamasına izin vermeme kararındayız” dedi. Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, daha sonra; “Anayasa değişikliğinde bize deniliyor ki, iki başlılığı ortadan kaldıracakmış, doğru söylüyor. Yerine 957 başçık, kralcık çıkıyor. 957 ilçesi var Türkiye’nin. 957 tane baş çıkıyor Türkiye’den. 957 tane kendini kral zanneden çıkıyor. Bu Türkiye Cumhuriyet’inin bir kabine devletine döndürülmesi projesidir. Bu anayasayı yazanlar, siz ne yazdığınızı biliyor musunuz? Türkiye Cumhuriyeti Devleti, kurulmuş tüm Türk devletlerinden aldığı birikimle, damıtıla damıtıla, sağlam temeller üzerinde kurulmuştur. Bu sağlam temelleri yıkıp, kabine devleti kurulmasına milletimiz ‘HAYIR’ diyor, alışın buna!” dedi. Metin Fevzioğlu, “16 Nisan’da Allah’ın izniyle Türkiye’nin önü açılsın, bırakın başka hiçbir şeye gerek yok. Nereden çıkarıyorsunuz parti içi çekişmeleri, hayatta bir kez şu parti içi çekişmeleri elinizin kenarıyla bir tarafa itip 16 Nisan’a kilitlenin kutlu davaya milli davaya kilitlenin. Bugünün parti içi çekişmeleri gündeme getirmek, vatana ihanetle gözümde eş değerdir.Bizim hiçbir siyasi partiyle alıp vermediğimiz yok, bizim hiçbir siyasi partinin lehinde ya da aleyhinde sözümüz yok. Bizim kişilerle de sorunumuz yok. Biz bu getirilmek istenen sistemin Türkiye’ye sultanlık rejimi getirdiğini söylüyoruz” şeklinde konuştu. Feyzioğlu son olarak, “Halk oylamasında hezimete uğrayacak olanlar, sinirleniyor, hiddetleniyorlar. Zaten bunu bildikleri için bu şekilde davranıyorlar. Tarihi günlerden geçiyoruz. Ben her sabah Rabbime şükrediyorum. Ya diyorum, bu tarihi kitaptan okuyan biri olsam, nasıl hesap verirdim kendime… Şükürler olsun ki milyonlarla birlikte, sizlerle birlikte bu tarihi yazanlar olduk. Bu işin altında bir çapanoğlu var! Bu millet görüyor ve ‘bu işin altında çapanoğlu var’ diyor. Bu millet birilerinin söylediği gibi cahil değil. Nasıl cahil olsun ki? Bunca atasözü, bunca deyim, bunca velisi ve piri olan Yunus’u olan, Hacı Bektaşi’si olan, Hz. Mevlana’sı olan bir milletin cahil olması mümkün değildir. Bu milletin gönül gözü açık” dedi. Konferansa konuşmacıların yanı sıra,Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu Üyeleri, Avukatlar, Sendika Temsilcileri, Siyasi Parti Temsilcileri ve yüzlerce vatandaşlar katıldı.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.