Süleyman Soylu “Birileri ülkeyi kuşatmaya çalışıyor. Bunun ötesi yok.”

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, partisinin seçim çalışmalarına destek amacıyla geldiği Karabük’te sivil toplum örgütlerinin başkanları (STK)ve işadamları ile öğretmenevinde kahvaltıda bir araya geldi.

30 Mart’ın Cumhuriyet ve demokrasi tarihinin en önemli seçimi olduğunu söyleyen Soylu, “Ben müneccim değilim, yakın tarihimize baktığımızda 2014 yılı Türkiye açısında çok öneli bir yıl olduğu ortadadır ve açıktır. Ben bir pist yılı olarak değerlendiriyorum. Bir uçağın 12 yıl boyunca güzel bir seyahatin ardından yeniden yapılanma, destek ve dua alma, yeniden kendi yapabilecekleri ve kendi belirleyeceği rotayı yeniden belirleyerek yola çıkma olarak görüyorum” dedi.

28 Mayıs gezi olayları başlangıcı ile 17 Aralık darbesi arasında hiçbir fark olmadığını da anlatan Süleyman Soylu şunları söyledi: “Bu birbirlerini tamamlamaya yönelik girişimdir. Türkiye 300 yıldır gerileme dönemi içerisindedir. Bu coğrafyada bizden önce ve Türkiye Cumhuriyeti ile başlayan dönem dönem nefes almaya başladık. İlk kez Türkiye 21. yüzyıl asrın başından beri yükselişe geçti. Bu topraklarda milli şuur vardır ve bu topraklardan kendini hiçbir gün ayırmamaktadır.  Ertuğrul Özkök, Uğur Dündar ve Emin Çölaşan denilen fersude; Çölaşan kitabının 107. sayfasında kendisi yazmış Tansu Çiller’in bel üstü çıplak fotoğraflarını doktorda çektirdiğini aparıyor. Bugün Mesut Yılmaz piyasaya çıkmış, ana muhalefet partisi Genel Başkanına servis ediyorlar ve şantaj yapıyor. Kim yaptırıyor bunu, bugün ben ahlaklıyım diyen Aydın Doğan. O adamın o ahlak dışı adamı hala kendi gazetesinde başyazar olarak yıllardan beri Türkiye’ye yazı yazdırıyor. Bunları Türkiye ilk kez mi yaşıyor. Niçin Başbakan buna İstiklal mücadelesi diyor. Tesadüf mü bu. Tüm bunları gerçekleştirirken 17 Aralık darbesi ile bunu sağlıyorlar. Hiçbir savcının elinde bilgi okuduğunu duydunuz mu? Hangi dinde hangi Müslümanlıkta var,  sosyal medyada sabahtan akşama kadar bir ülkenin başbakanı ile keseceksin, yapıştıracaksın montajlayacaksın, dublajlayacaksın ve ondan sonra bu ülkenin Başbakanını itibarsız hale getirmeye ve 30 Mart seçimlerini karıştırmaya hile sokmaya yönelik anlayış ortaya koyacaksın. Ne yapmış sana Tayyip Erdoğan.  Bir tek şey yapmış Tayyip Erdoğan; bugüne kadar Türkiye’nin yaşamış olduğu bütün acıları, tekrar bu ülkeye yaşatmamak için,  kimseyi ötekileştirmeden, tasvip etmemek için.  Geldiğinden beri bunu ortadan kaldırabilmek için çaba ortaya koymuş. Bugün 2 milyon gazete sabahtan akşama kadar Tayyip Erdoğan ile ilgili uyduruk uyduruk işler yazıyor.  Hangi demokratikten hangi diktatörlükten bahsediyorsunuz. Hangi televizyon kanalı açarsanız açın ayrı bir başka yalanla karşı karşıya kalıyoruz. Oturacaksınız dini bir cemaat üzerinden bütün duygularımızı Türkçe olimpiyatları ile Milliyetçilik duygularımızı istismar edeceksiniz. Bunu istismar edip, bunu kullanıp siyasete alet etmenin bedeli bu dünyada da öteki dünyada da, bu millet ve Allah tarafından sorulacaktır. Birileri ülkeyi kuşatmaya çalışıyor. Bunun ötesi yok.”

“DEVLETTEN PAY İSTEMEK , PARSEL İSTEMEK, YURT İSTEMEK HİÇ KİMSENİN HADDİ HUDUDU DEĞİL”

“İşadamlarımızı, bürokratımızı ve devlet adamlarımızın telefonlarını dinleyerek Türkiye’yi korku imparatorluğuna sokmanın ne anlamı var” diyen Soylu, “Bunları kime verdiniz, kime gönderdiniz. Bunlar şuan kimin elinde. Bu ülkenin Cumhurbaşkanı ve Başbakanını niye dinlersiniz. İnsanları ne diye haraca bağlarsınız. Sivilleşme, demokratikleşme, siyasetçi siyasetini yapar. Ecevit bir seçimde yüzde 22 aldı bir sonrakinde ise yüzde 1,5 aldı. Bu kadar basit. Becerebilirseniz, yaparsanız millet sizi teveccühle karşılarsa devam edersiniz. Kimsenin oyunda kimsenin ipoteği yok. Bütün bunları bir tarafta CHP ile birlikte diyalog kuracaksınız, Mustafa Sarıgül’ü İstanbul’da destekleyip insanları ev ev gezeceksiniz, ülkenin her tarafında aynı meseleyi ortaya koyacaksın, diyecekler ki siz bu insanları bu hale getirdiniz. Hayır, böyle bir şey kesinlikle kabul edilemez. Bu eski Türkiye’nin halidir.  Devletten pay istemek, parsel istemek, yurt istemek hiç kimsenin haddi hududu değil. Yargıtay ve Danıştay benim olsun, dengelerimiz bozulmasın. Yarın biri sizin önünüze koyarsa biz ne diyeceğiz. Bu ülkenin beka ve milli güvenlik sorunu ne halde olacak. Türkiye hangi örgütünün elinde olacak. Onun için istiklal mücadelesi” diye konuştu.

Toplantıda AK Parti Karabük Belediye Başkan adayı Mehmet Ceylan ise 12 yıldır süren istikrarın devamı için 30 Mart seçimlerinin önemine vurgu yaparak, kent için planladıkları projelerini anlattı.

Kahvaltıya, 23. Dönem Karabük Milletvekilleri Mustafa Ünal, Cumhur Ünal, TSO Başkanı Sedat Namal, AK Parti İl Başkanı Ömer Ayar, Belediye Başkan Adayı Mehmet Ceylan, KARDEMİR A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Mutullah Yolbulan, Genel Müdür Fadıl Demirel ve çok sayıda işadamı ile STK temsilcileri katıldı.