SEDAT NAMAL: “Halkımız muhalefete sandıkta cevap verecektir”

Ak Parti Karabük Milletvekili adayı Sedat Namal, Parlamenter sistemin Türkiye’nin büyümesinin önünde engel olduğunu belirterek, Başkanlık Sistemi’nin yerel yönetimleri de güçlendireceğinin altını çizdi. 
Sedat Namal, “AK kadrolar olarak yeni ve güçlü bir Türkiye diyoruz. Muhalefet partileri elle tutulabilir bir şey ortaya koyabiliyorlar mı? Sırtında yumurta küfesini taşımadan konuşanlara milletimiz 7 Haziran’da gereken cevabı verecektir. Biz daha fazla özgürlük, adalet, liyakat ve hakkaniyet için yeni bir Türkiye diyoruz” dedi. 
AK Parti hükümetlerinin 13 yılda ekonomide yaptığı icraatları da anlatan AK Parti Karabük Milletvekili Adayı Sedat Namal, Türkiye’nin vesayetçi ve yasakçı zihniyeti tarihe gömdüğünü söyledi. 

“AK PARTİ EKONOMİDE VE SİYASETTE GÜVENİN ADI OLDU”

AK Parti hükümetleri tarafından 13 yılda yapılan hizmetleri açıklayan Namal, AK Parti’nin hem ekonomide hem de siyasette güvenin adı olduğunu kaydederek, “Türkiye’de ekonomiye dayalı yaşanan gelişmeleri herkes takip ediyor. Demokrasiyi güçlendirdik, temel hak ve hürriyetlerde sayısız reformlar yaptık. Vesayetçi ve yasakçı zihniyet tarihe gömüldü. Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkı geldi. Türkiye’de kişi başı milli gelir üçe katlandı, enflasyon tek haneli rakamlara indiği gibi faizler düştü. Türkiye’nin döviz rezervlerini 28 milyar dolardan 125 milyar dolara çıkarttık. 36 milyar dolar olan ihracatımızı 158 milyar dolara çıkarttık. 13 yılda toplam 1,6 trilyon dolar yatırım yaptık” diye konuştu. 

“HALK İSTİKRARIN DEVAMINI İSTİYOR”

Halkın istikrara sahip çıktığını da belirten Namal, şunları kaydetti: “Vatandaşımız, istikrarın yani AK Parti Hükümeti’nin devam etmesini istiyor. Şu anda Türkiye önemli bir dönüm noktasına geldi. Geleceğin Türkiye’si ve Karabük’ümüz için elimizden geleni yapacağız. Bankalarımızda yeterince kaynak var. Ancak bu kaynağı değerlendirmek için istikrarlı ortam lazım. Önünü göremeyen sanayici bu kaynağı alıp yeni yatırımlarda kullanmaz. İnşallah seçimden sonra sanayicimiz en az 10 yıl sonrasını görecek ve bu kaynakları uygun şekilde kullanacaktır.”