Ömer Ayar Araziye İndi!

AK Parti’nin kurulduğu günden itibaren partinin bir çok kademesinde görev yapan ve yedi buçuk yıllık İl Başkanlığının ardından görevi Timurçin Saylar’a teslim eden AK Parti Milletvekili Aday Adayı Ömer Ayar, siyasi çizgisinden hiç bir zaman taviz vermediğini ve bu günde siyasete başladığı noktada olduğunu ifade ederek “Sıfatlar gelip geçicidir, önemli olan Karabük’e hizmettir” dedi.

AK Parti Karabük Milletvekili aday adayı Ömer Ayar, aday adaylığı çalışmaları ile ilgili açıklamalarda bulundu.

Çalışmalarının çok güzel gittiğini belirten Ayar ”Genel Merkezimin kararı neticesinde temayül yoklamasına girmedik ve bu nedenle pek aktif çalışma imkanı yakalayamadık. Çünkü temayüle giren arkadaşlarımızın pozisyonlarına rahatsızlık vermek istemedik. Malumunuz temayül bitti. Biz de halkımızla kucaklaşmak adına, daha aktif şekilde araziye inmiş bulunmaktayız. Artık çalışmalarımıza hız verdik” dedi.

“SIFATLAR GELİP GEÇİCİDİR, ÖNEMLİ OLAN KARABÜK’E HİZMETTİR”

Sıfatların gelip geçici, önemli olanın ise Karabük’e hizmet olduğunu söyleyen AK Parti Milletvekili aday adayı Ömer Ayar “2001 yılında kurulan partimizin, Kurucular Kurulu Üyesiyim. 2014 yılına kadar bir fiil aralıksız görevime devam ettim. Bu kadar zaman içerisinde; bir yıl yönetim kurulu üyeliği, 5,5 yıl Seçim İşlerinden Sorumlu İl Başkan Yardımcılığı ve 7,5 yıl da İl Başkanlığı görevlerini yürüttüm. Bu kadar uzun süre kendisini siyasete adamış birisi olarak, buralarda oluşan tecrübelerimizi, bilgi ve birikimlerimizi, Karabük’e yapılacak hizmetler noktasında, konulara en vakıf ve tecrübeli isimlerden biri olma avantajımızı Karabük’e yapılacak hizmetler noktasında kullanma adına, böyle bir yola çıktık. Sıfatlar gelip geçicidir. Bugün bir sıfat taşır, yarın o sıfatı bırakmak zorunda kalabilirsiniz. Onun için burada alınacak sıfattan daha ziyade, önemli olan şey; doğup büyüdüğümüz, çocukluğumuzun, gençliğimizin, olgun yaş dönemimizin geçtiği Karabük’te daha neler yapılabilir, ne tür hizmetler getirebilir, tecrübelerimiz bu kente hizmet olarak nasıl dönebilir yaklaşımımızdır. Ben Karabük’te neyin ihtiyaç olduğunu, nerelere nelerin yapılabileceğini en ücra köşesine kadar gidip yerinde görmüş bir siyasetçiyim. Böyle olunca, çevremizin de etkisiyle, çevremizin de tavsiyesiyle bu kadar oluşmuş birikimi ve tecrübeyi bir kenara atmamak lazım yaklaşımıyla yola çıktık. Amacımızın sadece ve sadece Karabük’e hizmet olduğunu tüm hemşehrilerimizin bilmesini isterim.” dedi.

“ÇİZGİMİZDE BELLİ, DURUŞUMUZDA!”

“Biz seferden mesulüz, zafer Allah’ın takdiridir” diyen Ömer Ayar, sözlerini şöyle sürdürdü; “Siyasete bir noktada, bir çizgide başladık ve aynı çizgide devam ediyoruz, aynı çizgimiz devam edecek. Bizim çizgimiz bellidir, bulunduğumuz nokta bellidir, duruşumuz bellidir. Bu duruşumuzdan zerre kadar taviz vermeden, düzgün, temiz, dürüst bir şekilde, samimi ve dik bir siyasetle Türkiye ve Karabük adına yapılacak işlerde bir zerre miktarı katkımız olabilir adına aday adayı olarak yola çıktık. Biz seferden mesulüz, zafer Allah’ın takdiridir. Çıkacak sonuca gönülden razıyız. Karabük’e faydalı olmak, memleketimize bir şeyler vermek adına bu yola çıktık. Biz teşkilat yöneticiliği yaptık, ana görevimiz ve konumuz teşkilatlardı. Ancak, biz Karabük’e gelecek hizmetler noktasında da aktif rol aldık. Karabük iktidarımız döneminde hizmetleri en hızlı alan illerden biri. Zonguldak’a, Bartın’a Kastamonu’ya bakın, onların yollarına bakın Karabük’ün yollarına bakın, ya da diğer hizmetlere bakın. Göreceksiniz ki Karabük bir çok hizmeti onlardan daha önce almış durumda. Bu gün gururla ifade ediyorum, Karabük’ten Ankara’ya yola çıkan bir Karabüklü ‘Bu yolları yapanlardan Allah razı olsun’ diyorsa, o duadan bir pay da biz alıyoruz. İşte bizim siyaset yapma anlayışımız ve gayemizde tam da bu noktada ortaya çıkıyor. Gayemiz insanların güzel hizmetlerle karşılaşması, Karabük’ün güzel hizmetlere kavuşması ve Karabük halkının duasını alabilmek.”

“KARABÜK ÜNİVERSİTESİNE HERKES SAHİP ÇIKTI”

Türkiye’nin ve Karabük’ün parlayan yıldızı olarak kabul edilen Karabük Üniversitesine top yekun herkesin sahip çıktığını ifade eden Ayar “Bugün, Karabük’te yıldız olarak gösterilen üniversitenin kurulmasında, bu noktaya gelmesinde siyaseten verilen mücadelenin müthiş bir payı vardır. Birlik halinde hareket etmezseniz, bir yatırımı diğer illerden daha önce alma şansınız olmaz. Üniversite noktasında yaptığımız girişimler sonucunda hükümetimizin ekstra ödenekleri olmuştur. Karabük halkı, işadamları üniversiteye sahip çıkmıştır, kendilerine teşekkür ediyoruz. Karabük Üniversitesi’ni herkes sahiplendi” dedi.

“ANKARA’DAKİ DİYALOGLARIMIZ KARABÜK’E KAZANIM OLARAK GERİ DÖNECEK”

Genel Merkez ve Ankara’daki üst düzey yönetimle 7,5 yıllık İl Başkanlığı döneminde güzel diyaloglar kurduğunu belirten Ömer Ayar, bunların Karabük’e birer kazanım olarak döneceğini söyledi. Ayar “Karabük’ün çok ciddi bir su problemi vardı. DSİ ile yaptığımız çalışmalar neticesinde, halkımıza en kaliteli suyu sunduk ve 50 yıllık su problemini çözdük. Tabi bunun yanında bir çok hizmetimiz var. Stadyumun geldiği durum malum, yeni bir kapalı spor salonu yapılıyor. Bunların yanında Karabük’e bir Eğitim ve Araştırma Hastanesi yapıldı, bu hastane bir çok alanda çevre illerdeki hastanelerin önünde. Bu hastane ile Tıp Fakültesi faaliyetlerine başladı, en azından Tıp Fakültesi Karabük’e alındı. Karabük ölçeğinde bir vilayete, Tıp Fakültesini alabilmek çok kolay şeyler değil. O günlerde TBMM’de Karabük’ü temsil eden arkadaşlarımızla birlikte verdiğimiz mücadeleler aklıma gelince ‘hakikaten iyi becermişiz’ diyorum. Bu hizmetlere daha bir çok madde ekleyebiliriz. 100. Yıl Kültür Merkezi, dolmuş ve genişletilen bir OSB, eğitimde gelinen nokta. Bu ve bunun gibi genel yasama görevlerinin dışında Karabük adına yapılması gereken çok daha yatırımlar, takip edilmesi gereken çok daha işler var. İşte bu işlerin takipçisi olmak, Türkiye’nin ihtiyacı olan yönetim sistemlerinin önünü açmak adına yola çıktık. Bu konuda öncelikli karar Karabük halkının, sonra da Genel Merkezimizindir. Onların takdirine de saygı duyacağız. Ankara üst düzey yönetimi ve Genel Merkezimizle 7,5 yıllık mücadelemizde, koşturmacalarımızda yakın diyaloglarımız oluştu, ciddi iletişimler kuruldu. Bu görev bizlere nasip olursa, bunlar Karabük’e bir kazanım olarak geri dönecektir.”