25. Dönem TBMM Başkanı ve AK Parti Karabük Milletvekili Mehmet Ali Şahin, CHP Karabük İl başkanı Erdoğan Dinçel’in basında çıkan haberlere yönelik cevap verdi.
25. Dönem TBMM Başkanı ve AK Parti Karabük Milletvekili Mehmet Ali Şahin, CHP Karabük İl başkanı Erdoğan Dinçel’in basında çıkan haberlere yönelik cevap verdi.
Şahin, 11 Şubat 2017 Cumartesi günü Karabük İl Kültür Merkezinde gerçekleştirilen İl Danışma Meclisi toplantısında 35 dakikalık bir konuşma yaparak, “Niçin Anayasa değişikliğine Evet diyeceğiz” sorusunu cevaplandırdığını ve bu konuşmasından sadece 20 saniyelik bir kısmın basında yer aldığını söyledi.
Milletvekili Şahin, CHP Karabük İl Başkanı Dinçel, konuşmamı dinlemişte mi “Şahin Anayasa değişikliğini savunamıyor” şeklinde talihsiz bir açıklama yapmasının kendisini üzdüğünü belirterek, “Bahse konu toplantıda özetle; CHP lideri Bülent Ecevit’in 1977’de Adalet Partisi’nden istifa etmiş milletvekillerine bakanlık sözü vererek desteğini aldığını ve bu sayede hükümet kurabildiği İstanbul Florya’daki “Güneş Motel” görüşmelerini hatırlatarak, referandumda “evet” denmesiyle artık “Güneş Motel” ve başbakanların yüzüne Anayasa kitapçığının atıldığı günlerin geride kalacağını dile getirdim. Anayasa değişikliğinin AK Parti ve MHP milletvekillerinin oyları ile Meclis’ten geçtiğini söyleyerek, 16 Nisan’da ‘Bu anayasa değişikliğine ne diyorsunuz?’ diye halk referandumuna gidiliyor. Biz tabii ki Meclis’te desteklediğimiz, Türkiye için gerekli ve lüzumlu gördüğümüz bu anayasa değişikliğinin halkımız tarafından da benimsenmesi için elimizden gelen çabayı ve gayreti göstereceğimizi anlattım. Yine, Cumhurbaşkanlarının tek başına yaptığı ve diğer işlemlerden dolayı şu an yargılanmaları mümkün olmadığını anlatarak, sadece vatana ihanetten dolayı yargılanabileceğini, ama 1991 yılında ‘İhaneti Vataniye Kanunu’ yürürlükten kaldırıldığını söyledim. Şu anda cumhurbaşkanı vatanı ihanetten yargılayacak herhangi bir yasal düzenleme de yoktur. Tek başına yaptığı işlemlerden dolayı yargılanacağı gibi görev esnasında yapmış olduğu hatalardan dolayı da cumhurbaşkanı yargılanabilecek. Eğer ‘İhaneti Vataniye Kanunu’ yürürlükte olmuş olsaydı cumhurbaşkanı 413 oyla Yüce Divan’a gönderilebiliyordu. Şimdi milletvekili 600 oluyor. Sadece 400 milletvekili ile Yüce Divan’a göndermek mümkün oluyor. Türkiye gerçekten hukuk devleti olma yolunda da bu anayasa değişikliği ile önemli bir adım atmış oluyor. Kuvvetler ayrılığı gerçek anlamda bu anayasa değişikliği ile sağlanacağını dile getirdim. Ayrıca 35 dakikalık konuşmamda, başta Sayın Kılıçdaroğlu ve bazı CHP mensuplarının “Hayr, Hayırdadır” diye genelleme yapan açıklamalarını eleştirmiş, “İyilik” anlamına gelen Hayrın, Hayır denmesi sonucu oluştuğu iddiasına katılmadığımı ifade ettim. İnsan neslinin devamını sağlayan evlilik müessesesinin kuruluşunun bile “Hayır” denerek değil, “Evet” denerek kurulduğuna vurgu yaptım. Genelleme yapılmasının yanlışlığını vurguladım. Referandumdaki Anayasa değişikliğine dileyen vatandaşımız “Evet” der, dileyen “Hayır” der. Bu vatandaşlarımızın Anayasal hakkıdır. Biz bu değişikliğe “Evet” diyeceğiz. Vatandaşlarımızı da “Evet” demeye davet edeceğiz, ediyoruz. Bu değişiklikle ülkemiz sürekli istikrara kavuşacak ve koalisyon dönemleri tarihe karışacaktır. Meclis ve Hükümet ayrılmış olacak ve kuvvetler ayrıcalığı ilkesi gerçek anlamda uygulanacaktır. Vesayet sistemi tamamen tasfiye edilecektir. Çift başlılık ortadan kaldırılacaktır. Devletin gerçek sahibi millet olacak, hem hükümeti hem de meclisi millet seçecek ve denetleyecektir. Siyasette gençlerin etkinliği daha da artacaktır. Sayın Dinçel’e 35 dakika süren İl Danışma Meclis konuşmamın tamamını dinledikten sonra değerlendirme yapması yakışırdı. Maalesef Sayın Erdoğan Dinçel, kendisine yakışanı yapmamıştır. Üzüntü duydum” dedi.