Kardemir’de hedef yüzde 50 büyüme!

3 Nisan 1937 de temeli atılan ve 1995 yılında zarar ettiği gerekçesi ile kapatılmak istenilen ve dönemin hükümeti tarafından özelleştirilen KARDEMİR bugün Türkiye’nin en büyük 50 sanayi kuruluşu arasına girdi. KARDEMİR yaptığı yatırım ve hamlelerle Türkiye’nin demiryolu raylarını ithal etmekten kurtararak ülkenin ray ihtiyacını karşılayan tek kurum haline geldi.

“RAYLI SİSTEM MİLLİ PROJE HALİNE GETİRİLDİ”

2014 yılında yüzde 50 büyümeyi hedeflediklerini söyleyen KARDEMİR Genel Müdürü Fadıl Demirel, şöyle konuştu: “Türkiye son yıllarda raylı sistemlerin çevresindeki merkezi haline gelmeye başladı. Son 11 yılda Türkiye demir yoluna 20 milyar dolar yatırım yaptı. Özellikle enerjinin çok pahalandığı son yıllarda demir yolları önemli bir çıkış noktasında taşımacılıkta hızla gelişiyor. Buna ayak uyduran ve uydurmayan ülkeler var. Bu tabii ciddi ve büyük yatırımları gerektiren bir sektör. Ülkemizde raylı sistemler milli proje haline getirildi. Son yıllarda hedeflenen rakamlara baktığımızda demir yolu ulaşımı ve demir ağı bakımından hızlı tren rayları da dahil ikiye ve iki buçuğa giden kilometre büyüklüğüne ulaşıyor.“

Türkiye’de demir yolu ağının 11 bin kilometreden 25 bin kilometreye çıktığını anlatan Demirel, şunları söyledi: “Bu büyük bir yatırım. Şimdi şehirler tramvay sistemleri arkasında metrolara baktığımız zaman sadece şehirlerarası ulaşım değil büyükşehirlerin yer üstü ve yer ulaşımları raylı sistemleri ile yapılıyor. Adeta bir patlama gibi. Böyle bir devlet politikamız olunca firmalarda buna uygun çıkışlar göstermeye başladı. Yan sanayi ve ekipmanlar ile sistem üretenlerde de ciddi artış var.”

“TÜRKİYE’NİN TEK RAY ÜRETİCİSİ KONUMUNDAYIZ”

Karabük Demir ve Çelik Fabrikaları’nın Türkiye’nin ilk ağır sanayisi olduğunu vurgulayan Demirel, fabrika hakkında şu bilgiyi verdi: “Uzun yıllar devlette kaldıktan sonra 1995 yılında özelleşti, bu zamana kadar özel. Özelleştiği zaman 550, 600 bin ton seviyelerinde olan yıllık üretim son yıllarda yaptığımız yatırımla ciddi bir üretime ulaştı. Bu yılın altıncı ayında devreye girecek yatırımlarla 3 milyon ton yıllık üretime çıktık. Kapasiteyi ve hacmi artırırken, kendimize ülkemizde temel ürün yelpazesinde Karabük’ü raylı sistemlerin üretim ana merkezi yapalım düşüncesindeyiz.“

Karabük Üniversitesi ile ciddi işbirliği yaptıklarını anlatan Demirel, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’nin tek ray üreticisi konumundayız. Hem hızlı hem de normal tren raylarını şuanda hem ülkemize hem de bölge ülkeleri ile bütün dünyaya satıyoruz. 2007 yılında kurulan ray profil haddehanesinde senede 450 bin ton kapasitemiz var. Her tür ebattaki rayı yapıyoruz. Metro ve tramvay raylarını yapıyoruz. Rayda ülkemizin ihtiyacının üç katına yakını üretir konumundayız. Sadece Türkiye’nin değil bölge ülkelerinde tek ray üreteceğiz. KBÜ’de raylı sistem mühendisliği kuruldu ve üniversite içerisinde 3 kilometre uzunluğunda raylı sistemlerde kullanılan test merkezi var. Çankırı’da makas fabrikamız var. Hızlı tren makasları dahil biz üretiyoruz.”

“RAY VE TEKERDEN SONRA VAGON ÜRETİMİNE BAŞLIYORUZ”

İmalatları devam eden ve 22 ay sonra üretime başlayacak olan trenin teker fabrikası projelerinin de olduğunu belirten Demirel, sözlerine şöyle devam etti: “Bu haddehanemiz tek başına 140 milyon dolarlık bir yatırım. Ray gibi bu da Türkiye’de üretilmiyordu. Üretilebilmesi için çelik kalitesinin buna uygun olması lazım. Zor ve kritik bir imalat. Fabrikamız bittiğinde dakikada bir teker üretecek. Tekerin üretimini otomatik olarak robotlar yapacak. Hattın başından sonuna kadar robot olacak. Yıllık 200 bin üretim yapılacak. Türkiye’nin şuan mevcut tüketimi yıllık 45- 50 bin adet. Yani biz tüketimin 4 katı üretim yapacağız. Bunun çeliğini de kendimiz yapıyoruz. Bu hacimdeki bir fabrika ve bunun üretimi ülke için kritik bir imalat. Rayı, tekeri makası yapıyoruz ve bir de yeni kurduğumuz haddehane var. 1.5 yıl içinde faaliyete geçecek olan bu haddehanemizde de 700 bin demir yolunda kullanılan yuvarlaklar var. Yay çelikleri, rulman çelikleri ve buna benzer çelikleri orada üreteceğiz. Vagon üretimimiz var.İki tane ürettik şuan. Bunu da yapar hale geldik. Rekabet edebilir kalitede bir maliyet yapımız var. Şuan kendi tükettiğimiz elektriği kendi üreten bir fabrikayız. Atık gazlardan bunu başardık. Geçen sene devreye aldık. Arkasından kaliteli yuvarlakla sıradan çelik değil de kritik çelikleri üreteceğiz. Katma değeri yüksek ürün yelpazesinde. Bununla beraber ciddi bir yatırım hamlesi ile bunu getiriyoruz. Yatırımlarımız 6. ve 7. ayda tamamlanarak fabrikamız 3 milyon tonun üzerine çıkacak.”

Rayların daha önce şuan kendilerinin verdiği fiyatın üç katına yakın fiyatlarla yerli üretim olamadığı için ithal etmek zorunda kalındığını da anlatan Demirel, şöyle konuştu: “Ray bakanlar kurulu ile alınıyordu. Şimdi öyle bir durum bile yok. Devlet Demir Yolları ile ciddi bir anlayış içerisinde getiriyoruz. Biz onların dökme yüklerinde en büyük müşterisiyiz. DDY bizim yüklerimizi taşıyor biz de onlara rayın parasıyla bakkaldan ciklet alır gibi alıyorlar. Cari olarak çalışıyoruz ve ortada para dönmüyor. Ülkemiz adına çok güzel bir şey. Kalitesi uluslar arası seviyede ray üretiyoruz. Ülkemizde cari açıkta ve diğer yönleri ile olsun büyük katkı veriyoruz.”

“YÜZDE 50 BÜYÜME KARLILIK ELDE EDECEĞİZ”

900 milyon doların üzerinde yatırımın devam ettiğini belirten Demirel, şunları söyledi; “Büyük yatırımlar yapıyoruz. Fabrikamızı yenileme, otomasyona uygun, proses haline getirme ve kendi içimizde de 76 kilometreye yakın demir yolu ağ var. Onların yenilenmesi devam ediyor. Çevre ile ilgili yatırımda 3 senede 186 bin TL’lik yatırımımız var. Sadece gösterge karlılık değil. Geçen sene iyi bir kar ettik. Böyle bir yatırımlarımız olmasa daha büyük kar edebilirdik. Fabrikanın yenilenmesi, modernize edilmesi yatırım kapasitesinin artmasıyla birlikte 2014 yılında ince ayar düzeltmeleri yaptığımız 3 milyon tona oturttuğumuz bir yıl olacak. Sene ortasında fiilen 3 milyon üretim yapmış hale geleceğiz. Bütün lojistik ve stok alanları, ünitelerin hepsinin ayrı ayrı tam kapasiteye ulaşması ve verimle birlikte 2014 yılında fiilen 3 milyon tonun finalize etmiş olacağız. 2014 yılı iyi geçecek ve bu sene biraz daha büyüyeceğiz ve karlılığımız artacak.”

Karabük ekonomisinin bel kemiği olduklarını anlatan Demirel, sözlerini şöyle tamamladı: “Karabük ve şehrin ekonomisi tamamen bize bağlı. Bizden başkasının yapamadığı ürünler var. Orta ve ağır profilleri, ray ve diğerlerinde üretimimiz var. 4 bin çalışanımız var. 2 bin 500 civarında müteahhit eleman var. Ciddi bir istihdam yuvası şuan. İhracat ile ilgili kendimiz direk yaptığımız ve bizden yarı mamülleri alıp mamüle çevirip ihraç yapan firmalar var. Bunları düşündüğünüzde hem ihracat yapan, döviz tedarikinde, istihdamda vergilendirmede bir şehrin ekonomisinin çarkının üzerinde olan ülkemize katkı sağladığımızı düşünüyoruz.”