Kardemir geleceğe güvenle bakıyor!

KARDEMİR Yönetim Kurulu Başkanı Mutullah Yolbulan ve KARDEMİR Genel Müdür Fadıl Demirel, Karabük ve Zonguldak basını ile iftar yemeğinde bir araya geldi. Safran Konak’ta verilen iftar yemeği sonrası açıklamalarda bulunan KARDEMİR A.Ş Genel Müdürü Fadıl Demirel, gazetecilerin karşısında konuşmanın çelik yapmaktan daha zor olduğunu kaydederek, KARDEMİR’i her geçen gün Karabük’e, Türkiye’ye daha layık bir hale getirmeye çalıştıklarını söyledi.

3 milyon ton seviyesinde yatırım programlarının sonuna geldiklerini ve bir iki ay içerisinde son vuruşu yapmaya çalıştıklarını anlatan Demirel, “Bir iki ay içinde 5 nolu yüksek fırını devreye alacağız. Bazı kısımlarda test çalışmaları başladı ve bayram sonrası fırınlar ısınmaya başlayacak. Buna paralel olarak 3 nolu Sinter Fabrikası devreye girecek ve paralelinde çelikhanede 3’üncü fırın devreye girecek. Bu üç ana üniteyi devreye soktuğumuzda üretimimizin makine parkı 3 milyon ton olmuş olacak. Bu günlerde fiili üretimimiz 2 milyon ton civarında. İki ay sonra 3 milyon ton seviyesinde gidiyor olacağız. Bununla ilintili olarak ürün çeşitliliğinde 700 tonluk çelik ve kangal haddehanesini 2015 yılının ilk yarısında devreye alacağız. 46 dönüm alan üzerine kurulmaya başlandı. Türkiye’de bir benzeri yok, dünyada dördüncü olacak. Burada kaliteli yuvarlakları yapacağız. Kalın kaliteli yuvarlaklarla ilgili olarak ilk olarak 160 ila 200 mm yuvarlakları yaparak piyasaya sürdü. Bu yılın sonunda vagon tekeri üretimi için lazım olan 380 ve 450 çapında yuvarlakları üretiyor olacağız. Kaliteli yuvarlaklarda 450 ve 380 çapı Türkiye’de yapan yok. Normal rayın yanında metrolarda ve tramvaylarda kullanılan normal kanallı raylar var, bunu Türkiye’de yine ilk olarak yaptık. Kayseri Belediyesi’ne geçen ay 300 ton civarında verdik ve kullanıyorlar. Hem profil, hem ray hem de kalın yuvarlakta ve şimdi de 5.5 mm’den 100 mm’ye kadar ince yuvarlakta kaliteli çelikten üreteceğiz. Çevreyle ile ilgili en önemli projelerimizden biri suların ıslahı ile ilgiliydi. Yaklaşık olarak 10.5 milyon liraya mal olan merkezi arıtma tesisinin devreye girdiği, çıkan suların en son kum filtrelerinden geçerek içme suyu kıvamında oldu. Sıvı atıklarda sıfır noktasındayız, katı atıkları da geri dönüşüm yapıyoruz, gaz atıklarında filtrasyon sistemleri kurduk. Çevre ile ilgili 280 bin metrekare alanı yeşillendirerek 8 bin adet ağaç diktik. İyiye gidiyoruz” diye konuştu.

“DIŞA ENERJİ SATACAĞIZ”

Enerjiyi ise toplam kullanımın yüzde 86’sını kendilerinin ürettiğini belirten Demirel, “Bu ayın sonlarına doğru HES projemiz bitiyor. 65 metrelik betonlanacak bir yer kaldı. İki ay içerisinde net olarak dışarıya elektrik satar hale gelmiş olacağız. Böylelikle enerjisini kendisi üreten, çevreye çok duyarlı kaliteli çelik yapan ve ithalatın önünü kesen, kapasitesi 3 milyon tona çıkmış ve kendisini yenilemiş bir fabrika haline gelmiş olacağız” ifadelerini kullandı.

“KİMSENİN HİMMET BUYURACAĞI BİR FABRİKA DEĞİLİZ”

Geldiği nokta itibariyle KARDEMİR’in kimsenin himmet buyuracağı bir fabrika olmadığını kaydeden Fadıl Demirel, “Karabük şanslı bir il, böyle bir fabrikası olduğu için. Bu şansını da ileriye dönük artık kullanması lazım. Geldiği nokta itibariyle KARDEMİR kimsenin himmet buyuracağı bir fabrika değil. 3-5 milyon dolarlarla yön verilecek bir fabrika değildir, aylık ticaret hacmi artık aldığıyla sattığının toplamı 1 milyar lira olan bir fabrika konumuna gelmiştir. Çok ciddi ekonomik büyüklüğü olan, etki alanları olan 3 milyon tonluk bir fabrikadır. Bundan sonrası daha var. Bu ivme devam ettiği müddetçe Karabük’e çok daha iyi şeyler vereceğimizi biliyoruz” dedi.

“TÜRKİYE’NİN GERÇEKLERİ VAR”

Filyos Limanı ile ilgili alt yapı ihalesinin yapıldığını hatırlatan Demirel, 3 yıllık bir sürecin başladığını, üst yapının ihalesinin biran önce yapılmasıyla ilgili çalışmalar yaptıklarını kaydederek, “Fabrika olarak üst yapının içerisinde olacağız. Yap-işlet-devret modeliyle yapılacak. 25 milyon tonluk bir liman ve ilk etabı 15 milyon tonluk yapılacak. Birinci etap yükünün yarısından fazlası şuanda hazır bizde var. 3 milyon tona çıktığımızda bu rakam 12 milyon ton olacak. Limanı tek başına dolduracak bir hacme geliyor KARDEMİR. Biz oranın en kuvvetli talibiyiz. Yaparken bize fazla ihtiyacı olmayabilir başka firmaların. Ama işletirken yük bizde olduğu için mecburen bizle işbirliği yapmak zorunda. Orada farklı heveslerimiz var. Limanın dışında 5 bin dönüm arazi istedik. 5 kilometrekare yer istedik. Türkiye’nin gerçekleri var. Türkiye cevhere dayalı üretim yapmak zorunda. Ama şuanda yüzde 75 hurdaya dayalı üretim yapıyor. Dolayısıyla büyüme ve gelişme cevhere dayalı tesislerle olacak. Türkiye’de iki grup var. Biri Ereğli diğer KARDEMİR grubudur. İnşallah büyüme ve gelişme olur” şeklinde konuştu.

Liman yapıldığında demiryolu modernizasyonu yapıldığını ancak DDY’nin özelleşmesinin esas olduğunu söyleyen Demirel, “Bu olduğu zaman biz kendi lojistik şirketimiz, kendi lokomotif ve vagonumuzla bu işi yaparız diye düşünüyoruz. Özelleşme bunun önünü açıyoruz. KARDEMİR limanda gelecek ürünü kendi personel ve vagonuyla yapınca tam entegre bir tesis olmuş oluruz” dedi.

“TÜRK DEMİR ÇELİĞİNİN EN KUVVETLİ KURULUŞLARINDAN BİRİSİYİZ”

Ortadoğu’da yaşanan olayların ihracatları engelleyip engellemediği yönündeki soruya Demirel, şöyle cevap verdi: “Biz şuanda Türk demir çeliğine paralel olarak dünyaya ciddi anlamda açığız. Bizden kütük alıyorlar. Biz Türkiye’nin orta ve ağır profillerde tek üreticisiyiz. Yine bizden alıp ihraç ediyorlar. Biz kendimizde ihraç ediyoruz. Türk demir çeliğinin şuanda şansızlıkları var. Yakın olduğu ve etrafındaki ülkelerin hepsinde ya bir kargaşa var, ya bir savaş var, ya iç çatışma var ya da ekonomik krizler var. Tabi dünya demir çeliği de bundan etkileniyor, bu bölgede yoğun etkileniyoruz. KARDEMİR’in şansı var ve bunu çok iyi değerlendiriyoruz. Bu detaylar fabrikanın kendi sırları. Türk demir çeliğinin belki de en kuvvetli kuruluşlarından birisi KARDEMİR. Biz işçi verimliliğinde dünyada en iyi fabrikalar senede bir işçiye 600-700 ton ürettiriyor, bizim ürettiğimiz ise 550 ton civarında. Biz 3 milyon tona çıktığımız zaman bu personelimizle kişi başı bin ton ürettireceğiz. Özelleşmeden önce işçinin en fazla yoğun olduğu dönemde bir işçi yılda 43 ton üretiyormuş. Kullandığı enerjisini kendi üreten bir fabrika ve bu dünyada çok az. Bazı ürünlerde tek tabancayız. Hem ray hem de tekeri aynı anda üreten dünyada tek fabrikayız. Biz fabrikanın kıymetinin farkındayız. Hangisinde tek, hangisinde lider olduğumuzu iyi biliyoruz. Ray çeliği, rulman çeliği gibi üretimlerde de tek. Tüm bunları düşündüğümüzde Karabük’ü yeniden çeliğin merkezi haline getirdik.”