KARDEMİR YÖNETİM KURULU BAŞKANVEKİLİ KAMİL GÜLEÇ:
– “KARDEMİR, YENİ YATIRIMLARI İLE RAKET GÜCÜNÜ ARTTIRACAK”
Karabük Demir Çelik Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin (KARDEMİR) 2015 yılı faaliyetlerinin görüşüldüğü Olağan Genel Kurulu, KARDEMİR Eğitim ve Kültür Merkezi Salonunda yapıldı.
Genel Kurul’un açılış konuşmasını yapan KARDEMİR A.Ş Yönetim Kurulu Başkanvekili Kamil Güleç, 1939 yılında 150 bin tonluk kapasite ile üretime başlayan tesislerin 7 Aralık 2015 tarihinde gerçekleştirdiği üretimle, tarihinde ilk kez 2 milyon ton üretim seviyesini aştığını söyledi.
“HEDEF 3 MİLYON TON ÇELİK ÜRETİMİ”
Güleç, 1995 yılında 500 bin ton kapasite ile özelleştirilen ve özellikle 2002 yılından bu yana sürdürdüğü yatırımlar ile özelleştirme sonrası her yıl üretimlerini artıran KARDEMİR’in dünya demir çelik sektöründe önemli bir ölçüt olan üretim seviyesini de yakaladığını anlatarak, “Vizyonunu; ‘Türkiye’de üretilmeyen ürünleri de üreterek küresel rekabet gücüne sahip, en az 3 milyon ton çelik üretmek’ olarak belirleyen KARDEMİR, bir taraftan üretim kapasitesini artırırken, diğer taraftan ülkemizde üretilmeyen katma değeri yüksek ürünler ile ürün çeşitliliğini de artırmaktadır. 2010 yılına kadar maksimum 1 milyon ton/yıl seviyesinde üretim gerçekleştiren KARDEMİR, 2015 yılı itibariyle 2 milyon 150 bin ton sıvı çelik üretmiştir. Geçmiş yıllarda, inşaat demiri ve kütük üreticisi konumunda olan KARDEMİR, ülkemiz ve bölge ülkeleri arasında tek ray üreticisi konumuna gelmiş, hızlı tren rayları, mantarı sertleştirilmiş raylar, demiryolu makası ve hiçbir yerde üretilmeyen ağır profiller gibi ülkemizde üretimi olmayan ürünleri üretmeye başlamıştır” dedi.
“YENİ YATIRIMLAR KARDEMİR’İN REKABET GÜCÜNÜ ARTTIRACAK”
Türkiye’nin ithalat ihracat dengesine katkı sağlamak üzere KARDEMİR, 2016 yılı Nisan ayı sonunda 700 bin ton/yıl kapasiteli Çubuk ve Kangal Haddehanesini de devreye alacaklarını aktaran Kamil Güleç, “Montaj işlemleri devam eden bu haddehane sektördeki diğer tesislerle kıyaslandığında katma değerli ürünleri üretebilecek Türkiye’nin tek tesisi olacaktır. Devam eden diğer önemli projelerden birisi de Türkiye’de üretilemeyen Demiryolu Tekeri yatırımıdır. 2014 yılı verilerine göre 20 bin adet teker ithal edilmiş olup, bu ihtiyaç 2023 iş planına göre 50 bin adet seviyesine çıkacaktır. KARDEMİR’in 200 bin adet/yıl kapasiteli bu tesisi ile yılda 50 bin adet teker Türkiye’nin ithalatını sıfırlanmış olacak ve 150 bin adet/yıl ihracat potansiyeli oluşacaktır. Hedefimiz, Çubuk ve Kangal Haddehanesi, Demiryolu Tekeri Üretim Tesisi, Ray Sertleştirme gibi, gücümüze güç katacak olan yatırımları da hızla tamamlayarak Kardemir’in rekabet gücünü artırmaktır. KARDEMİR’i 3 milyon tona çıkaracak ve katma değeri yüksek ithal ürünlerin ülkemizde üretilmesine imkân sağlayacak olan bu projelerin tamamı FİLYOS’da yapılacak bir liman ya da liman alternatifi ile amacına ulaşmış olacaktır. Bu bağlamda KARDEMİR’e, kendi arazisi üzerinde bulunan iskelesi yerine, ihtiyaca cevap verecek bir rıhtım ve depolama alanları ile ilgili bir imkân yaratılması en büyük hedefimizdir. Bu yöndeki projemiz tüm teknik detayları ile uygulamaya yönelik olarak hazırlanmıştır. Filyos Projesinin hayat bulması ise Kardemir’i denize kavuşturacak, dünyaya açacak, bölgemize de ciddi bir ekonomik canlılığı beraberinde getirecektir” ifadesinde bulundu.
“ÇİN TEHDİDİ”
Güleç, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“2015 yılı kademeli olarak büyüme kaydeden Çin ekonomisindeki soğumanın sanayi üretiminde arz fazlasını oluşturduğu ve dünya genelindeki dengeleri değiştirmeye başladığı bir yıl oldu. Çin’deki bu durum en fazla dünya çelik endüstrisini ve dolayısı ile ülkemizi de etkilemiştir. Dünyadaki 1.6 milyar tonluk çeliğin yarısının Çin’de üretildiği, 2015 yılında Çin’de ihtiyaç fazlası 441 milyon ton çeliğin bulunduğu; bu durumun fiyatları baskı altına alarak tarihi ölçüde düşüşlere neden olduğu küresel ölçekte bir gerçektir. Talebin üzerinde üretim gerçekleştiren Çin çelik endüstrisinde, tesislerin yoğun bir şekilde ihracat pazarlarına odaklanmaları ve geride bıraktığımız 2015 yılında Çin’in çelik ihracatının Japonya dışındaki ülkelerin üretiminden daha fazla olan 100 milyon ton barajını da geride bırakarak tarihi bir rekora imza atması, geçtiğimiz yılın en önemli konusu olmuştur. Hal böyleyken 2017 yılında Çin’in çelik ihracatının 150 milyon ton olacağı değerlendirmeleri yapılmaktadır. Bu durumun en azından 2016 yılı ilk çeyrek sonuçlarını da etkileyeceğini tahmin ediyoruz. Çin’in hızla artan çelik ihracatı, dünyanın birçok ülkesindeki sanayi kuruluşlarının kapasite kullanımında, üretim ve marjlarında düşüşe yol açmış ve hatta birçok tesis devre dışı kalmıştır. Türkiye dünyanın sekizinci büyük çelik üreticisi konumunda ve yıllık 50 milyon ton ham çelik üretim kapasitesine sahip iken; çelik üretimimizin artan tüketime rağmen gerilediği, kapasite kullanım oranlarının yüzde 63’lere kadar düşmüş olduğu ve ülkemizin yıllar sonra ilk kez ihracatçı konumdan ithalatçı konuma geldiği ise başka bir gerçektir. Bilindiği gibi, içinde bulunduğumuz sektörün, ekonomik dalgalanmalara en sert tepkiyi veren bir sektör olduğu yaşanılan tecrübelerle sabittir. Bunun için, çokta gerilere gitmeden sektörde 2013-2014 yıllarına ve satış fiyatları ile kâr marjlarına bakılması sanırız yeterli olacaktır. Yönetimimiz, ekonominin genel realitesine, geride bıraktığımız yılda da çok dikkat etmiş, yatırım harcamalarımızı, üretim, maliyet, verimlilik ve kârlılık kavramlarını ön planda tutarak varlıklarımızı doğru kullanmaya özen göstermiştir. Bu disiplin, her faaliyet dönemimizde olduğu gibi 2015 faaliyet döneminde de önceliğimiz olmuştur. Bütün bunlara karşın, Türkiye de çelik tüketiminde büyüme devam etmektedir. 2015 yılında çelik tüketiminde yüzde 12,8 artış görülmektedir. Seçim öncesinde belirsizliğin hakim olduğu bazı projelerin, yeni hükümetle birlikte devam etmesi sayesinde büyümenin daha da hızlanmasını, tüketimdeki bu artışın üretime de yansımasını bekliyor ve bu açıdan 2016 yılına daha olumlu bakıyoruz.”
“HEDEFLERİNE EMİN ADIMLARLA YÜRÜMEYE DEVAM EDİYOR”
Güleç, KARDEMİR’in tahvil ihracının 20 Kasım 2015’de gerçekleştiğini de hatırlatarak, “Şirketimizin 100 milyon TL nominal değerdeki, 2 yıl vadeli değişken faizli tahvillerine ilişkin satış işlemi, Ak Yatırım Menkul Değerler A.Ş. aracılığıyla başarıyla tamamlandı. Tahvil ihracına gelen talebe, güven ve yüksek ilgi gösteren bütün yatırımcılarımıza teşekkür ediyoruz. KARDEMİR bütün bunlarla birlikte mükemmellik yolculuğuna da kararlı adımlarla devam ediyor. Türkiye Kalite Derneği (KALDER) tarafından ‘Mükemmelliği Sürdürmek’ ana temasıyla düzenlenen ve Avrupa’nın alanındaki en büyük yönetim kongresi olan 24. Kalite Kongresi’ nde şirketimize Mükemmellikte Yetkinlik 4 Yıldız Belgesi” verildi. Kardemir olarak amacımız 5.’nci yıldızı da şirketimize kazandırmaktır. KARDEMİR, hedeflerinin tümüne birden ulaşma kararlılığı ile çıktığı yolda, emin adımlarla yürümeye devam ediyor. Bu anlamda Kardemir’in tüm seviyedeki çalışanlarına güvendiğimizi, övündüğümüzü burada bir kez daha belirtmek istiyoruz. Çıktığımız bu yolda, hep birlikte ve el ele, çok daha güzel şeyleri yaşayacağımıza, Kardemir’in mevcut kabiliyetlerinin, zoru başarmadaki azminin, mükemmelliğe ulaşma amacımıza yüksek katkıda bulunacağına olan inancımız tamdır. Tüm süreçlerimizde maliyetleri düşürmek, iyileştirmeye açık alanlarımızı belirleyerek üstüne hızla gitmek, önceliğimiz olacaktır. Ekonomik açıdan baktığımızda, bundan sonra yapacağımız gözden geçirme ve iyileştirme faaliyetlerimiz, tedbirlerimiz, mutlaka maliyetlerimizi aşağı çekecek ve verimlilik artışını özendirecek çalışmalarımızı içerecektir. KARDEMİR, her zaman yenilikçi, dünya standartlarında üretim yapan ve hizmet veren, teknolojiye ve insanımıza yatırımı önemseyen, ekip çalışmasına inanan, büyümeye ve üretmeye devam eden bir kuruluş olmaya devam edecektir” diye konuştu.
Olağan Genel Kurul daha sonra basına kapalı olarak devam etti.