Karabük Belediyesi tarafından Karabük ile Safranbolu ilçesini birbirine bağlayan Kanyon Köprüsü’nün açılışı Karabük Demir Çelik Fabrikalarının (KARDEMİR) temelinin atılması ve Karabük’ün kuruluşunun 80. yıl dönümü etkinlikleri törenle yapıldı.
Törene, Karabük Valisi Mehmet Aktaş, TBMM Eski Başkanı ve AK Parti Karabük Milletvekili Mehmet Ali Şahin, MHP Genel Başkan Yardımcısı Sadi Durmaz, Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Mehmet Ceylan, AK Parti Karabük Milletvekili Burhanettin Uysal, Karabük Belediye Başkanı Rafet Vergili, siyasi partilerin il başkanları, sivil toplum örgütü üyeleri ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Açılış öncesi ilk konuşmayı gerçekleştiren Belediye Başkanı Rafet Vergili yaptığı konuşmada; “Şu anda görevimin 8. Yılındayım. 8 yılda 80 senelik Karabük’ü tekrardan inşa ettik. Başta tüm siyasetçi parti mensuplarıyla beraber Karabük’te iktidarı, muhalefeti Karabük’lü hemşerilerim sizlerle beraber Karabük’ün hikayesini, Karabük’ün yaşamını baştan yazmaya başladık” diyerek görev süresi içersinde yaptığı çalışmaları anlattı.
“BİZ SİZİN DUALARINIZLA GÜÇ ALIYORUZ”
Vaatleri içersinde bir Cami projesinin olduğunu hatırlatan Başkan Vergili; “Cami projesi ile ilgilide şu andaki Valilik binası Belediyemize bırakıldı. Bizde yeni binalarını tahsis ettik. Çok yakında da Valiliğin restorasyonu bittikten sonra da sizlerle beraber İnşallah Karabük’ün meydanının yanında en büyük ve en güzel camisinin temelini atacağız. Demir Yollarıyla ilgili de anlaşmamız bitmek üzere, bittide diyebilirim ve burada emeği çok geçen ve her adımını kontrol eden Mehmet Ali Şahin bey abimize çok teşekkür ediyorum. Belediye binamızın önünden Zonguldak Caddesine çok yakında bir üst geçit temelini atacağız. Her türlü projesi bitti, proje revizyonu yapılıyor ve bu revizyon bittikten sonra da köprü inşaatımız başlayacak. Tahmin ediyorum ki önümüzdeki sene bu köprüyü de kullanmaya başlayacağız. Bu saydıklarım bu güne kadar Belediyemiz ve hükümet iş birliliği ile gerçekleştirilen işlerdir. Spor vadisi, en mükemmel şekilde hemen köprümüzün altında 330 dönüm arazi de muazzam bir spor vadisi hazırlayacağız. Sağ olsun Spor Bakanımızda burayla ilgili bazı ünitelerin yapılması için gerekli talimatları da verdi. Biz şunu sağlamaya çalıştık; Karabük’te standartların yüksek, ucuz yaşam olan bir Karabük hep beraber yapmaya çalıştık. Nasıl mı derseniz; şu anda Zonguldak’ta doğalgaz dağıtımı %30 bile değil. Bir tüp fiyatı 95 lira olmuş. Biz bir tüp karşılığı evimizde 14 lira gaz yakıyoruz. Su ile ilgilide bu sene yine zam yapmadık. Türkiye’nin en kaliteli ve en ucuz suyunu Karabük kullanmaya devam ediyor. Her eve sudan hemen hemen 40-50 TL’ye yakın, gazdan 100 TL’ye yakın bir tasarruf imkanı sağlayarak sizlerin ucuz yaşamı ama standartların yüksek 85 tane parkı olan Karabük’te yeşil kuşakları olan bir şehri hep beraber yapmaya devam ediyoruz. Bu işlerin hiç birisi para ile yapılabilecek, paranın yapılacağı bir işler değil. Ben her zaman şunu söylüyorum, biz sizin dualarınızla güç alıyoruz, sizin dualarınızın sayesinde bizim önümüzde hiçbir engel kalmıyor, bütün kapılar sizin dualarınızla beraber açılıyor. Hepinizden Allah razı olsun. Spor vadisi ile beraber yapılacak diğer bir işimizde inşallah yine hükümetle milletvekillerimizden gerekli desteği alıp 13 km’lik raylı sistem projemizi hazırladık. Kendi imkanlarımızla raylı sistemi hayata geçirmeye çalışacağız. Karabük’te hep beraber en mutlu bir şekilde yaşamımıza devam edeceğiz. Açılışa gelen tüm misafirlerimize, sizlere, Karabük’lü hemşerilerimize, Safranbolulu hemşerilerimize ve hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum” dedi.
ŞAHİN: “KARABÜK’TE “BEN” DEMİYORUZ, “BİZ” DİYORUZ”
Törende konuşan Şahin, Amaç hizmetse, gerisi teferruattır. Karabük’te “ben” demiyoruz, “biz” diyoruz, “’biz” dediğimiz için iş birliği yapıyoruz ve daha fazla hizmet üretiyoruz. Şimdi en güçlü şekilde “biz” demeye hazırlanıyoruz. 16 Nisan’da öylesine bir güçlü “biz” diyeceğiz ki sandıkları patlatırcasına “biz” diyerek “evet” diyeceğiz ki, Türkiye‘yi bölmek isteyenlerin çanlarına ot tıkayacağız. Türkiye‘nin bölünmez bütünlüğünü bozmak isteyenlerin menfaatlerine engel olacağız. Türkiye‘nin sınırında 100 yıl önce kuramadıkları Kürdistan‘ı şimdi kurmak için fırsat kollayanlara, en güzel cevabı sandıkta oylarımızla vereceğiz. AK Parti ve MHP olarak bu nedenle bu anayasa değişikliğini hazırladık. Kısır parti çekişmelerini bir tarafa bırakarak, Türkiye için, Türkiye‘nin geleceği için bir araya gelmemiz gerekiyordu. İki siyasi parti bir araya geldi, burada olduğu gibi, şurada bir köprü açılışında olduğu gibi Türkiye için de bir araya geldi. 16 Nisan’daki halk oylaması, referandum’un anlamı budur. Artık “ben” demiyoruz, “biz” diyoruz. İnşallah “biz” demeye devam edeceğiz. Karabük‘ün de ülkenin de sorunlarını, bu “biz”le daha hızlı, daha süratli çözeceğiz, çözmeye devam edeceğiz. İşte bunları püskürtmek, bunları etkisiz hale getirmek için şu anda iki parti bir araya geldi. Eksik olmasınlar, teşekkür ederiz. Büyük Birlik Partisi de bu konuda fedakarlık gösterdi. Onların da destek verdiği bir anayasa değişikliğini inşallah 16 Nisan’da halk oylamasında “evet” oylarımızla yürürlüğe koyacağız” değerlendirmesinde bulundu.
MHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI SADİR DURMAZ
MHP Genel Başkan Yardımcısı Sadi Durmaz’da Türkiye‘nin, tarihindeki en sıkıntılı süreçlerden birinden geçtiğini ifade ederek; Türkiye adeta dört cephede birden savaş halindedir. İçeride cumhuriyet tarihinin en kanlı darbe teşebbüsünde bulunan FETÖ ve kiralık katiller sürüsü, PKK‘nın yanı sıra, DHKP/C’si, TİKKO’su ve ne kadar aşırı sol unsur varsa onlar, dışarıda yeni sonlanmış olsa da Fırat Kalkanı Harekatı, DEAŞ’ın yanı sıra Kandil‘i PKK‘ya kiralayan Barzani’yi, Esad’ı, Irak‘ın kukla yönetimini ve bunlara destek veren küresel güçleri, bir de buna ‘Hayır’cı Avrupa ülkelerini eklediğimizde, karşı karşıya olduğumuz tehdidin ne denli büyük olduğu çok daha iyi anlaşılacaktır. Bu tehdit doğrudan doğruya semalarımızdan ay yıldızlı bayrağı indirmeye, minarelerimizden mübarek ezanı dindirmeye yöneliktir. Türkiye darbeye muhatap olmuş, Türkiye, kanlı terör örgütlerin saldırısına uğramıştır. Böylesine büyük tehditlerle karşı karşıya olduğumuz şu dönemlerde, hiç kimsenin ülkenin kaderini kısır siyasi çekişmelere feda etme lüksü yoktur. Tam da böyle bir zamanda siyasetinin en temel ilkesi olarak ‘önce ülkem ve milletim’, sonra ‘partim ve ben’ diyen Sayın Genel Başkanımız, 15 Temmuz darbe girişimi ve alçak işgal teşebbüsünden sonra olup bitene seyirci kalmak yerine, inisiyatif almayı tercih etmiştir. Türk milliyetçilerine yüklenen tarihi misyona uygun olarak ‘söz konusu vatansa gerisi teferruattır’ anlayışıyla harekete geçmiştir.
Gündeme gelen ve 16 Nisan’da milletimizi iradesiyle kabul edilecek olan anayasa değişikliğiyle “Türkiye‘de rejim değişecek” diyenler, aziz milletimizin iradesini saptırmaya çalışanlardır. Sizlerin takdirine sunulan değişikliğin de hiçbir maddesinde rejim değişikliğine dair tek bir kelime yoktur. Değişen rejim değil, hükümet sistemidir. Meclis, hükümet sisteminden Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçilmektedir ve böyle iki başlılık ortadan kaldırılmaktadır.
Geçmişte, 12 Eylül darbesinin gerekçeleri arasında yer alan meclis başkanını 62 turda, Cumhurbaşkanını da 102 turda seçtirmeyen yine CHP‘dir. Hakkari‘de tek bir Türk bayrağının olmadığı mitingde “özerklik” sözü veren parti, yine Cumhuriyet Halk Partisi‘dir. 7 Haziran’dan sonra bizi PKK ile koalisyona zorlayan, biz kabul etmeyince de her yerde bizi “Hayır”cı ilan eden yine CHP‘dir. Referandumda bir yanına küresel güçlerin taşeronu FETÖ’yü, öbür yanına kiralık katiller sürüsü PKK‘yı, arkasına da Perinçekgilleri alıp, “Hayır” kampanyası yürüten “hayırsızlar”ın başı yine CHP’dir. Bu millet, CHP’yi de ortaklarını da çok iyi tanımakta ve onlara geçit vermemekte kararlıdır” dedi.
Necip Fazıl Kısakürek’in “Denildi mi bir yerin adına Türk beldesi, gözüm al bayrak arar, kulağım ezan sesi” dizelerini okuyan Durmaz, son olarak şunları kaydetti; “Buradan “Hayır” diyeceğini ifade eden kardeşlerime de henüz kararını da netleştirmemiş olan kardeşlerime de diyorum ki PKK’nın sözcülüğüne, FETÖ’nün yancılığına soyunmuş CHP ve “hayırsızlar” korosunun bu ülkeye kaostan ve kavgadan başka verebilecekleri hiçbir şey yoktur. Biz de diyoruz ki ne Karabük’te ne de güzel ülkemizde mukaddesatımızı çiğnetmemeye kararlıyız, yeminliyiz Allah’ın izniyle. Bu ülke için yeminimiz var, vazgeçilemez. Yemin Kur’an’dır vazgeçilemez, yemin bayraktır vazgeçilemez, yemin topraktır vazgeçilemez, yemin namustur vazgeçilemez, yemin Türkiye‘dir vazgeçilemez. Bu nedenle devlet için evet, millet için evet, cumhuriyet için evet, Türklüğün bekası için evet, Türkiye için evet diyoruz”
Konuşmaların ardından açılış kurdelesinin kesilmesi ile birlikte protokol üyeleri Kordon Köprü üzerinden yaya olarak Safranbolu’ya geçiş yaptılar. Safranbolu istikametinde Safranbolu Belediye Başkanı Dr. Necdet Aksoy çiçeklerle karşıladı. Ardından Esat Kabaklı ve konseri ve havai fişek gösterileri ile açılış son buldu.