Gönül Elçileri Koruyucu Aile Projesi Değerlendirme Toplantısı (1)

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, Gönül Elçileri Projesi’nin ikinci aşaması olan ve kadınların yarım kalan eğitimlerini tamamlamasını amaçlayan Kadınlar İçin Mesleki Eğitim Projesi’ne ilişkin, “Biz, ’10 yıldan sorumluyuz, 2002’de millete hizmet etme yolculuğuna çıktıktan sonra kızlarımızı eşit bir şekilde okula başlattık’ diyemeyiz. Geri kalanların ellerinden tutmak da bu çatı altındaki herkesin en büyük görevlerinden bir tanesi” dedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın himayesinde Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve 81 ilin valilerinin eşleri tarafından yürütülen Gönül Elçileri Projesi’nin ilk aşaması olan Koruyucu Aile Projesi’nin değerlendirmesi ve kadınların yarım kalan eğitimlerinin tamamlanmasını hedefleyen ikinci aşama “Kadınlar İçin Mesleki Eğitim”in tanıtımı Vilayetler Evi’nde düzenlenen toplantıyla yapıldı. Toplantıya Emine Erdoğan, Bakan Fatma Şahin’in ile vali eşleri ve davetliler katıldı. Şahin, toplantıda yaptığı konuşmaya, Emine Erdoğan’a çalışmalara verdiği destek için teşekkür ederek başladı. Vali eşlerinin çalışmalarının projenin başarıya ulaşmasına büyük katkı sağladığını ifade eden Şahin, küreselleşen dünyada gönüllüğü yükselen bir değer haline dönüştürmenin önemine dikkati çekti.Bilgi ve teknoloji sayesinde küçülen, iletişimin kolaylaştığı dünyanın aynı zamanda bireyselleştiğini, yalnızlaştığını ve gönlünü kapatanların dünyasına dönüştüğünü dile getiren Şahin, paylaşma ruhunun yakalanması gerektiğini anlattı ve bu kapsamdaki çalışmalarından dolayı vali eşlerini alkışlayarak kutladı. Başarının bir varış noktası değil uzun soluklu bir mücadele olduğunu her zaman söylediğini belirten Şahin, bu “uzun, ince hayat yolculuğu”nu, “insanoğlu için en büyük sınav” olarak niteledi. “Bir valinin, bir vali eşinin sınavı sade bir vatandaşın sınavından çok daha önemlidir. Bizim inançlarımıza göre makamla sınav, önemli bir sınavdır. Bunun hakkını verebilmemizin yolu da insana hizmetten geçer. İnsanlığa hizmet eden ve başarılı olanların hayat sınavından da başarıyla geçeceğine hepimiz inanıyoruz” diyen Şahin, gönüllü çalışmaların ruhları ve insanlığı beslediğini vurguladı. Şahin, “Aslında biz 3 bin çocuğa dokunurken kendimize dokunduk. Kendi yüreğimize, kendi insanlığımıza dokunduk. Geleceğe dair bugün yapacağımız çalışmalara büyük bir moral ve heyecanla devam ediyoruz. Bizim Bakanlık, böyle bir bakanlık. Çok insani ve çok vicdani bir bakanlık. Yaptığınızın ve yapamadığınızın her zaman bir hesabı var. Durduğumuz istikametimiz, rotamız bu” diye konuştu.-“Gönlümüzü birbirimize açacağız”-11 Ekim’in Türkiye’nin öncülüğünde Kanada ve Peru’nun da girişimiyle Bm’de “Dünya Kız Çocukları Günü” ilan edildiğini aktaran Şahin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın gün dolayısıyla düzenlenen törende yaptığı konuşmada “her türlü ayrımcılığı ayaklar altına alan bir medeniyetten gelindiğini” hatırlattığını söyledi. Şahin, “Bizim, bugün, nereden gelirse gelsin, bölgesi ne olursa olsun eşref-i mahlukat olarak insanın, hak ettiği şekilde, onurluca yaşam mücadelesinin yanında olmamız gerekir. Çocuk meselesi, bu yüzden çok önemli” değerlendirmesinde bulundu. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı olarak birçok proje hayata geçirdiklerini ancak “Koruyucu Aile” projesinin tüm illerde, 76 milyon tarafından hissedildiğini bildiren Şahin, görevlerinin tamamlanmadığını, eğitimi yarım kalan kadınlara yönelik ikinci aşama olan Kadınlar İçin Mesleki Eğitim Projesi’yle “kaybolan bir neslin” elinden tutacaklarını söyledi. Şahin, “Biz, ‘Biz 10 yıldan sorumluyuz. 2002’de millete hizmet etme yolculuğuna çıktıktan sonra kızlarımızı eşit bir şekilde okula başlattık’ diyemeyiz. Geri kalanların ellerinden tutmak da bu çatı altındaki herkesin en büyük görevlerinden bir tanesi” görüşünü paylaştı.Çinlilerin, “Bir yıllık plan yapacaksanız pirinç ekin, 10 yıllık planınız varsa ağaç dikin, yüzyıllık planınız varsa insan yetiştirin” atasözünü anımsatan Şahin, insan yetiştirmek için bütün gücün kullanılması gerektiğini ifade ettii. Şahin, şöyle konuştu: “Eğer koruyucu ailedeki enerji ve sinerjimizi tabana yayar, Ankara’nın başarı hikayesini, bütün Anadolu’ya yaydığımız zaman… Düşünün, muhteşem bir heyecan ve başarı hikayesi ortaya çıkacak. Bunu başarabiliriz. İnanırsak başarmamak için hiçbir neden yok. İnanacağız, azimli, kararlı olacağız. Yılmayacağız, bıkmayacağız, usanmayacağız. Ellerimize dokunacağız, ekmeğimizi, suyumuzu bölüşeceğiz. O zaman gerçekten gönlümüzü birbirimize açmış olacağız. Gönül darlığına gerek yok. Bu memlekette her şey var. Yeter ki 76 milyonun kardeşliğini tesis edecek şekilde birbirimize inanalım, güvenelim, gücümüzü tabana yayalım.”Emine Erdoğan’ın gönül elçilerinin sayısı bir milyona ulaştığında bir tören yapma yönündeki isteğini dile getirdiğini aktaran Şahin, “biz” diyerek başarıya ulaşılacağını, böylelikle 76 milyonun kazanacağını söyleyerek konuşmasını bitirdi. -“Gönüllü insan kaynağı havuzu oluştu”-Aile ve Sosyal Politikalar Bakan Yardımcısı Aşkın Asan da, törendeki konuşmasında Gönül Elçileri Projesi’yle Türkiye’nin “gönüllü insan kaynağı havuzu”nun oluşturulduğunu, proje kapsamındaki gönül elçilerinin sayısının 640 bin 171’e ulaştığını, tüm illerde projenin eş zamanlı devam ettiğini, gönüllülük kavramıyla ilgili farkındalık sağlandığını ve koruyucu aile sayısında geçmiş yıllara oranla ciddi artış sağlandığını bildirdi.”Gönül Elçileri”nin ikinci aşaması Kadınlar İçin Mesleki Eğitim Projesi’yle eğitimi yarım kalmış kadınlara ulaşmanın hedeflendiğini dile getiren Asan, geçmişte yerleşim yerinden uzak okullar, ekonomik güçlükler, erkekleri önde tutan geleneksel ön yargılar, kızların erken yaşta evlendirilmesi ve başörtüsü gibi sorunlar nedeniyle kızların eğitiminin yarım kaldığını anlattı. Asan, “Yeni projeyle birinci amaç, kadınların mesleki Açık Öğretim ortaokul ve liselerine kayıt yaptırmalarını sağlamak, yaşları önemli değil. İkincisi kayıt yaptıkları alanda başarılı olabilmeleri için açılacak kurslara yönlendirebilmek. Hedef, ilkokul, ortaokul ve ilköğretim mezunları kadınlar” diye konuştu. Mesleki Açık Öğretim liselerinde eğitimlerini tamamlayan kadınların hem lise mezunu hem de meslek sahibi olacaklarına vurgu yapan Asan, bu kapsamda gönül elçilerine, açık ortaokul veya mesleki Açık Öğretim liselerine kayıtların yapılması, ders verilecek salonların belirlenmesi, eğitim verecek görev gruplarının oluşturulması, mesleki Açık Öğretim lisesinde okuyan kadınların çocuklarının bakımına destek verilmesi gibi konularda görev düştüğünü söyledi. -“Gönülden inananlarla hedefin üstüne çıktık”-Çocuk Hizmetleri Genel Müdürü Abdülkadir Kaya da konuşmasında, sıcak bir aile ortamına kavuşmanın, koruyucu aile yanına yerleşmenin bir çocuğun dünyasını değiştirebildiğine işaret etti. Hükümetin ve Bakanlığın uyguladığı politikalar doğrultusunda kurum bakımındaki hizmetlerin aile odaklı hizmetlere dönüştürüldüğünü dile getiren Kaya, bu bilincin oluşması ve ülke genelinde yaygınlaşması için çalıştıklarını vurguladı. Kampanya başlamadan önce bin 400 olan koruyucu aile yanındaki çocuk sayısının bugün 3 bin 123’e ulaştığını, bunun çok kısa sürede hizmetin ikiye katlanması anlamına geldiğini belirten Kaya, “Yola çıkarken bunun çok altında rakamlar hedeflemiştik ancak gönülden bu işe inananlar o kadar güzel çalıştılar, faaliyette bulundular ki bugünkü bayraklaştırdığımız tablo karşımıza çıktı” ifadesini kullandı. Kaya, bu çerçevede ülke genelinde 3 bin 100 toplantı yapıldığını, 3 bin 600 koruyucu aile başvurusu alındığını, değerlendirmelerin de sürdüğünü kaydetti.Koruyucu aile olanların yanlarına yenilerini eklediğini, bu tanıtımın dalga dalga devam ettiğini söyleyen Kaya, yıl içinde koruyucu ailede yüzde 563’lük artış sağlandığını, 2011 ile kıyaslandığında artışın yüzde bin 169 oranına ulaşarak rekor kırdığını belirtti. Törende, Ankara Valiliğince yürütülen “Altın Bilezik Projesi” kapsamında eğitimini tamamlayan Kezban Karagöz de konuşma yaparak, eğitim sürecini, gördüğü destek sayesinde eğitimini rahatça tamamlamasını ve üniversiteyi kazanmasını anlattı. Törenin sonunda Emine Erdoğan ve Bakan Şahin, vali eşlerine madalya vererek başarılarından dolayı kutladı. Aile fotoğrafı çekilmesinin ardından Vilayetler Evi’nin bahçesinde dilek fenerleri uçuruldu.

-fatma şahin