Fıstık kenti olma yolunda ilerleyen Karabük’te hedef yüksek rekolte

Fıstık kenti olma yolunda ilerleyen Karabük’te hedef yüksek rekolte
Yayınlama: 26.08.2021
2
A+
A-

Karabük’te aşılanan sakız ağaçları kaliteli fıstık vermeye başladı.

Karabük’te aşılanan sakız ağaçları kaliteli fıstık vermeye başladı. KBÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İzzet Açar, aşılanma ve bakım yapılması ile birlikte Karabük’ün Güneydoğu ve Ege’den sonra üçüncü fıstık bölgesi olabileceğini belirtti.

Karabük ve çevre köylerindeki geçen yıl binlerce yabani menengiç ağaçlarına aşılama yöntemi ile fıstık yetiştirilmesi için çalışmalara hız verilmişti. Merkez ilçeye bağlı Çerçiler Köyü Muhtarı Halim Kaya’nın girişimleri ile aşılanan Atlantik Sakız ağaçları kaliteli fıstık vermeye başladı. Daha önceki yıllarda Karabük Üniversitesi Rektör Yardımcıları Prof. Dr. İzzet Açar, Prof. Dr. Mücahit Coşkun ve Prof. Dr. Mustafa Yaşar Çerçiler Mahallesinde sakız ağaçları üzerinde incelemelerde bulunduktan sonra proje geliştirdi. Prof. Dr. Açar ve beraberindekilerin hazırlamış olduğu ‘Sakız Ağaçlarının Gözleri Kırsal Kalkınma ve İstihdama Uyanıyor: Karabük İli Atlantik Sakızı Örneği’ isimli projesi ile kentte doğal bir kaynak olan Atlantik sakız ağaçlarının aşılanıp kaliteli fıstıkların elde edilmesiyle bölgenin kalkınmasına katkı sağlanmak isteniyor. Fıstık kenti olması beklenen Karabük’te hedef rekoltenin yüksek olması.

Konuyla ilgili İHA’ya konuşan KBÜ Rektör Yardımcısı ve Orman Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İzzet Açar, “Burada yaklaşık 40 yıl önce aşılanmış bir Antep Fıstığı var. Bölgemizde çok miktarda var. Hemen yanında da Atlantik sakızına aşılanmış Antep Fıstığını görebiliyoruz. Tabi bakımsız bir ağaç. Muhtemelen sahibi burada değil. Yol kenarı ağacı. Bir ilaçlanma eksikliği var. Yapraklarında hastalık var. İlaçlansaydı çok güzel olacaktı ama çok da güzel meyve tutmuş durumda. Kırdık içine baktık, iç oranı da çok güzel” dedi.

“Bu bölge çok rahat bir potansiyele sahip”

Aşılanmış yerlerde bakım yapıldıktan sonra hastalığa bırakılmayan ağaçların güzel meyve vereceğini ifade eden Açar, “Yaprak hastalığı çok olduğu zaman temmuzda yaprak döküyor. Temmuzda yaprak döken ağaç ne meyve oluşturabilir ne meyve gözü oluşturur. Verim olmuyor ama burada yapraklar hastalıktan zarar görmüş olmasına rağmen çok güzel bir meyve var ve içi dolu. Doluluk oranı güzel. Biz burada bir çalışma yapmıştık. Burayla ilgili öngörümüz şu. Yaptığımız hesaplamalara göre, meteoroloji genel müdürlüğünün uzun yıllar verilerine baktığımız zaman bazı çeşitlerin burada olgunlaşması ile ilgili burada sorun olabilir. Bunu biz biliyorduk, gördük. Bunun için bu bölgeye, Batı Karadeniz Bölgesinde bu Atlantik Sakızı ağaçları çok yaygın. Bunların uygun olan yerlerde, bakımı yapılabilecek yerlerde aşılanması ile bakım yapılarak bu bölge üçüncü bir fıstık bölgesi. Güneydoğu ve Ege’den sonra üçüncü bir fıstık bölgesi olarak bu bölge çok rahat bir potansiyele sahip” diye konuştu.

“Fıstığın yeşil olması sanayilik olarak çok çok önemli”

Prof. Dr. Açar, şunları söyledi: “Benim buraya getirdiğim aşı kalemleri vardı. Çerçiler Köyü Muhtarımız aşılamalar yaptırdı. Bazı aşılarda başarı var. Elimizde tutmuş aşılar var. Bizim ‘Barak Yıldızı’ adını verdiğimiz erken olgunlaşan Gaziantep bölgesinde 15 Temmuzda olgunlaştı o çeşit. Biz burada 15-20 Ağustos’ta bu bölgede olgunlaşacağını öngörüyoruz o çeşidin. O çeşidi buraya getirdik, aşılar yapıldı. Bazı deneme alanlarında tuttu. Bu çeşitle ‘Barak Yıldızı’yla bu bölgede yeni aşılamalar yapılabilir. Bu mevcut ağaçlarda da çok güzel yeşil iç var. Ben bunu Şanlıurfa Bilecik’teki fıstık halinde bir esnafa gönderdim. Hocam bundan çok var mı diye sordu. Bunda çok güzel bir yeşillik var. Fıstığın yeşil olması sanayilik olarak çok çok önemli. Muazzam bir baklavalık, dondurmalık ve sanayilik bir fıstık görebiliyoruz. Bizim de öngörümüz buydu. Bir proje hazırlamıştık, öngörümüz oydu. Mevcutları biz bu dönemlerde hasat edelim, yeşil içli olarak piyasaya sunalım. Yeni aşılama yapacağımız yerlere de erken olgunlaşan çeşit aşılayarak Ağustos sonu, eylül başına doğru çerezlik olarak toplayıp bölge ekonomisine, buradaki kırsal kalkınmaya katkı verelim düşüncesiyle bir hazırlığımız olmuştu.”

Hazırladıkları projenin rüya veya hayal olmadığını belirten Açar, “Burada gelip baktığımız fıstıklar bir defa projemizin ayağının yere bastığının göstergesi. Ütopik bir proje olmadığının net bir göstergesi. İklim olarak da buranın uygun olması. Bu ağaç sağlıklı bir ağaç değil ama üzeri meyve dolu ve bu meyve tutumunu Güneydoğu’da da göremiyoruz. İklimin nemli olması bazı hastalıkları getiriyor ama başka türlü ağacın konforlu bir ortamda yaşaması anlamında katkı sağlıyor. Güneydoğuda çok sıcak ve kurak bir iklim varken, burada ılıman ve nemli bir iklimin olması burası için bir avantaj. Dezavantajı ise ortalama bir sıcaklık yetmezse meyve iç yapmaz. Burada bunun yettiğini biz görüyoruz. Yeteceğini tahmin ediyorduk” ifadelerini kullandı.

Hazırladıkları projenin BAKKA tarafından kabul görmediğini aktaran Açar, hazırlanan projelerin hiçbir zaman boşa gitmeyeceğini ve ileride bir şans verileceğine inandığını söyledi.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.