Dinçel; “Türkiye çok ciddi bir tehlike altında”

CHP İl Başkanı Av. Erdoğan Dinçel, yeni Anayasa ile birlikte Demokratik Cumhuriyetin 90 Yıl öncesine dönüştürülmeye çalışıldığını belirterek, “Meclisin tüm yetkisi alınıyor ve egemenlik Meclisten ve dolayısıyla Halktan alınıp yeniden Saraya taşınmaya çalışılıyor. Bu sadece Cumhuriyet Halk Partisinin sorunu değildir, bu tüm vatanseverlerin sorunudur. Kendi ellerimizle bu egemenlik hakkımızı 90 yıl öncesinde olduğu gibi yeniden saraya teslim etmeyeceğiz ve Anayasamıza, Laik Cumhuriyetimize sahip çıkacağız” dedi.

Dinçel; “Türkiye çok ciddi bir tehlike altında”
Yayınlama: 11.01.2017
Düzenleme: 15.06.2020
3
A+
A-

CHP İl Başkanı Av. Erdoğan Dinçel, yeni Anayasa ile birlikte Demokratik Cumhuriyetin 90 Yıl öncesine dönüştürülmeye çalışıldığını belirterek,  “Meclisin  tüm yetkisi alınıyor ve egemenlik Meclisten ve dolayısıyla Halktan alınıp yeniden Saraya taşınmaya çalışılıyor. Bu sadece Cumhuriyet Halk Partisinin sorunu değildir, bu tüm vatanseverlerin sorunudur. Kendi ellerimizle bu egemenlik hakkımızı 90 yıl öncesinde olduğu gibi yeniden saraya teslim etmeyeceğiz ve Anayasamıza, Laik Cumhuriyetimize sahip çıkacağız” dedi.

Dinçel; “Türkiye çok ciddi bir tehlike altında”

CHP İl Başkanı Av. Erdoğan Dinçel, TBMM’ye sunulan Yeni Anayasa teklifine ilişkin yaptığı değerlendirmede, Türkiye’nin yeniden 90 yıl öncesine dönüştürülmeye çalışıldığını söyledi.

“Yeni Anayasa ile birlikte “Meclisin  tüm yetkisi alınıyor ve egemenlik Meclisten ve dolayısıyla Halktan alınıp yeniden Saraya taşınmaya çalışılıyor” diyen Dinçel; Türkiye’nin çok ciddi bir tehlike altında olduğunu söyledi.

Bunun sadece Cumhuriyet Halk Partisinin sorunu olmadığını, tüm vatanseverlerin sorunu olduğunu ifade eden CHP İl Başkanı Erdoğan Dinçel; “Anayasalar değiştirilir, Anayasalar Mutlak metinler değildir, mutlaka değiştirilmesi gerekiyor. Ancak, Anayasalar toplumsal mutabakat sözleşmeleridir, Anayasaların değişikliği ülkenin geleceğini ve ulusal bir konuda olduğu için bunların mutabakatla ve diğer kesimlerini Sivil Toplum Kuruluşlarının, halkın, siyasi partilerin ve kamuoyunun büyük bir kesiminin bir araya geldiği bir mutabakatla çıkarılması gerekir.  Geçmişte Anayasa değişiklikleri yapıldı, ancak Anayasa değişiklikleri bugünkü gibi çok ciddi tartışmalara sebep olmadı  şimdi bir anaya değişikliğine gidiyoruz bugün Türkiye Büyük Millet Meclisinde görev alan, bizlerin temsilcisi olarak orada bulunan Milletvekillerinin çok tarihi bir görevleri var bugünleri tarih yazacak, bugünler unutulmayacak, çünkü bizim düşüncemiz budur ki Türkiye bir rejim değişikliğine doğru gidiyor. 90 Yılı aşkın Demokratik Cumhuriyet yeniden 90 yıl öncesine dönüştürülmeye çalışılıyor. Bu nedenle referandum öncesinde öncelikle referanduma gitmemesi için Mecliste Milletvekillerinin alacağı karar çok önemlidir. Geçmişte Sarayın, Padişahın elinde bulunan egemenlik Türkiye Büyük Millet Meclisinin kurulmasıyla ve Cumhuriyetin kurulmasıyla birlikte  Halkın egemenliğine dönüştürüldü ve halkın temsilcileri Mecliste halk adına egemenlik yetkilerini kullanıyor. Şimdi ise tekrar geriye dönülüyor ve Meclisin  tüm yetkisi alınıyor ve egemenlik Meclisten ve dolayısıyla Halktan alınıp yeniden Saraya taşınmaya çalışılıyor ve Türkiye gerçekten çok ciddi bir tehlike altında.  Herkesin sorumluluğu var, bizim çok büyük sorumluluklarımız var bu bir vatandaşlık görevidir, vatanseverlik görevidir hiçbir siyasi partinin tek başına sorunu değildir bu sadece Cumhuriyet Halk Partisinin de sorunu değildir. Bu tüm vatanseverlerin sorunudur ve umuyorum, diliyorum bu hafta içinde mecliste yapılacak bu anayasa değişikliği paketi 330 oya ulaşmaz, orada bizlerin temsilciliğini yapan, halkın egemenliğini mecliste kullanan Milletvekilleri bu bizim talebimizi orada yerine getirirler ve bu kara lekenin altına imza atmazlar. Çünkü gerçekten bir saltanata doğru gidiyoruz. Bir Cumhurbaşkanı düşünün Bakanlık kurabilecek, bir Bakanlığı kapatabilecek,  Bakan atayacak, Bakanı görevden alabilecek, Bir kamu Kurumu  kurabilecek, Kamu Kurumunun başına istediğini atayabilecek, o Kamu Kurumunun bütçesini tayin edecek, o bütçeyi istediği kadar verecek, denetimi olmayacak, hiçbir sorumluluğu olmayacak, bu yaptığı işlemlerin hiçbir tanesi denetimden geçmeyecek, gen soru yok, güven oylaması yok, tek başına ben karar verdim oldu olacak. O zaman Meclisin ne işi var, o zaman meclisin ne gereği var, o zaman meclis orda ne iş yapacak, kanun çıkarma yetkisi Cumhurbaşkanında, yürütme yetkisi Cumhurbaşkanında, Hakim  Savcıları tayin eden, onları görevlendiren, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunu Cumhurbaşkanı atıyor, Anayasa Mahkemesi Üyelerini Cumhurbaşkanı atıyor, sorumluluk yok, denetim yok, böyle bir şey olmaz. Burada tüm Karabüklüleri, Karabük’te bir siyasetçi olarak, Karabük’te siyaset yapan bir yurtseveri vatansever olarak Siyasi kimliğini hiç dikkate almaksızın tüm Karabüklülere öncelikle bu çağrıyı yapmak istiyorum. Referanduma geldiğinde, ancak ondan önce bizlerin oylarıyla bizim irademizi parlamentoda temsil eden Karabük Milletvekillerine sesleniyorum.  Karabük halkının, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının, halkımızın egemenlik hakkını orada gerçekten halkın egemenliği adına kullanın ve tarih sizi affetmeyecektir eğer bunun aksine bir görev yaparsanız. Onun için çok tarihi bir süreçten geçiyoruz hepimize sorumluluk düşüyor. Bizler  Karabük’te Cumhuriyet Halk Partisi olarak bugünden itibaren herkesi göreve davet ediyoruz, hiç kimseye siyasi görüşünü ayırtmaksızın bu konuda ben çalışmak istiyorum diyenler, bu konuda halkı aydınlatacağım ben, halka bu konuyu anlatacağım ve bu anayasanın geçmesini istemiyorum, engellemek için ne gerekiyorsa yapalım diyen her vatanseverin bizimle iletişime geçmesini, bizimle birlikte olmasını istiyoruz, parti önemli değil, parti dışında konuşalım, dışarıda konuşalım, sokaklarda konuşalım, başka bir yerde konuşalım, beraber olalım ve insanlara bunu anlatalım, bunun hesabını veremeyiz. Ben kendi adıma sonuna kadar ne görevim varsa vatanseverlik görevi  olarak bunun için gerekeni yapacağım, bütün Karabüklüleri de bu görevi yapmaya davet ediyorum, biz bunu engelleyeceğiz inanıyorum, inanıyorum kendi ellerimizle bu egemenlik hakkımızı 90 yıl öncesinde olduğu gibi yeniden saraya teslim etmeyeceğiz ve Anayasamıza, laik Cumhuriyetimize sahip çıkacağız. Buna inanıyorum” dedi.

 

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.