Başkan Kıraç partisindeki üyelik dahil olmak üzere tüm görevlerinden özel sebeplerden dolayı istifa ettiğini duyurdu.
Kıraç, “Lise çağlarımızdan bu yana İ’lay-ı Kelimetullah için Nizam-ı Alem dediğimiz; Allah davasına gücüm nisbetince hizmet etmeye gayret ettim. 14 yaşından bu yana “Büyük Birlik” hareketi ve Şehit Liderim Muhsin Yazıcıoğlu’nun şahsında abideleşen bu kutlu davanın içerisindeyim. Rabbim 8 seneyi aşkın bir süre bu kutlu davanın iman ocağında, Alperen Ocakları’nda Türk gençliğine hizmet imkânı verdi. 3 sene ise davamızın en önemli temsil noktalarından biri olan parti il başkanlığı görevini üstlendim. 14 yaşında girdiğim bu camiada; gönüllü bir nefer olmaktan, milletvekili adaylığına; ocak il başkanlığında, il genel meclis üyesi adaylığına kadar şahsıma düşen tüm görevleri layık-ı vechiyle taşımaya çalıştım. Görev sürem boyunca tüm gayem ve gayretim Şehit Liderim Muhsin Yazıcıoğlu’ndan aldığımız bu tertemiz davaya leke sürdürmemek oldu. Hayatım boyunca göğsümde bir şeref nişanesi olarak taşıyacağım en önemli şey Muhsin Yazıcıoğlu’yla ve ondan sonra da onun yolunda yol yürüme şerefidir. Bugün her şeyden ve herkesten bağımsız olarak özel sebeplerimden dolayı Büyük Birlik Partisi’ndeki üyelik dâhil tüm görevlerimden istifa ediyorum” dedi.
“Dava arkadaşlarımdan tek dileğim parti içerisinde bu istifanın his planında sulandırılmaması ve üzerine yorum yapılmamasıdır” diyen Kıraç, şu ifadelere yer verdi: “Her zaman kutlu Nizam-ı Alem idealine ulaşmada bir araç olarak gördüğüm Partimizi inşallah bizden sonra daha ehil eller alacak ve daha ileriye taşıyacaktır. Benim için siyaset; insan üstü bir kurum değil, insanlarla yapılan bir kader birliğidir. Bu kader birliğinde gönlünü kırdığımız, kalbini incittiğimiz tüm dava arkadaşlarımdan haklarını helal etmelerini rica ediyorum. En önemlisi de kendimizi sorumlu hissettiğimiz tüm Karabüklü hemşehrilerimizden de haklarını helal etmelerini diliyorum. Eğer benimde bir hakkım varsa hepinize helaldir. Görev sürem boyunca desteğini esirgemeyen tüm dava arkadaşlarıma ve tüm Karabüklülere teşekkürü borç bilirim. Hepiniz Allah’a emanet olun.”