İçişleri Bakanı Muammer Güler, kız ve erkek öğrencilerin aynı evde kalmasıyla ilgili, “Öncelikle bizim olaya bakış açımız; birincisi terörle mücadele boyutuyla olaya öncelikle baktık.”
İçişleri Bakanı Muammer Güler, kız ve erkek öğrencilerin aynı evde kalmasıyla ilgili, “Öncelikle bizim olaya bakış açımız; birincisi terörle mücadele boyutuyla olaya öncelikle baktık. Özellikle üniversite öğrencilerinin kaldıkları evler ve yurtlar, pansiyonlar terör örgütlerinin ve illegal grupların hem taban kazanma hem de eleman temini açısından önemli bir kaynak olarak gördükleri yerlerdir” dedi.İçişleri Bakanı Güler, bakanlıkta NATO Parlamenterler Asamblesi Ortadoğu Akdeniz Grubu’nu kabulünde gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Kız ve erkek öğrencilerin aynı evde kalmasıyla ilgili tartışmalar hakkında bir soruya cevap veren Güler, özel hayatın gizliği ve korunmasıyla ilgili konuların anayasa ile güvence altında olduğuna değindi. Temel hak ve özgürlüklerin ancak anayasanın öngördüğü gerekçelerle ve kanunla sınırlandırabileceğine dikkat çeken Güler, “Ama Anayasanın da korunmasını öngördüğü kurumlar vardır. Bunların içinde de; gençliğin korunması ve ailenin korunması çok özel bir yer işgal ediyor. Anayasamızın 58. maddesi “devlet gençleri alkol düşkünlüğünden, uyuşturucu maddelerden, suçluluk, kumar ve benzeri kötü alışkanlıklardan ve cehaletten korumak için tedbirleri alır’ diyor. Anayasanın diğer maddesi de ailenin hem de çocuğun korunmasına ilişkin çok özel bir düzenlemeler getirmiş. Çocukla ailesi arasında kopmaz ilişkiler olduğunu ifade etmiş” dedi.-“HATTA BOMBA VE SİLAH HAZIRLAMA EĞİTİMİ VERİLDİĞİNİ GÖRDÜK”-Öğrencilerin kaldığı evlerle ilgili bazı müracaatların kendilerine geldiğini aktaran Güler, “Öncelikle bizim olaya bakış açımız; birincisi terörle mücadele boyutuyla olaya öncelikle baktık. Özellikle üniversite öğrencilerinin kaldıkları evler ve yurtlar, pansiyonlar terör örgütlerinin ve illegal grupların hem taban kazanma hem de eleman temini açısından önemli bir kaynak olarak gördükleri yerlerdir. Söz konusu oluşumlar üniversitelerin kayıt dönemlerinde stant açarak, el ilanları dağıtarak öğrencileri kendilerine yakın evlerde kalmaya ikna ettikleri, öğrencileri maalesef bu ad altında da çeşitli örgütsel faaliyetler içine çektiklerini görebiliyoruz” diye konuştu.Son yapılan tespitlerde terör örgütlerinin ve diğer marjinal grupların, üniversite ve lise öğrencilerini kendi evlerinde kalmaya ikna etmek suretiyle örgütlerin ideolojilerini öğrencilere “bilinç aşılaması” yoluyla empoze ettiklerini anlatan Güler şöyle konuştu:”Tespiti yapılan çok önemli bir nokta da terör örgütlerinin, lise ve üniversite gençliğini elde etmede kız-erkek ilişkilerini önemli ölçüde kullanmaya çalıştıkları da bir vakadır. Bunu da bu örgüte taban kazandırmada araç olarak kullandıklarını görüyoruz. Bu evlerdeki yapılanlarda, bir eğitim ve bilinçlendirme sürecinden geçirdiğini görüyoruz. Bu eğitim ve bilinçlendirme süreçlerinde de maalesef şiddeti meşru gösterecek bir yapılanmanın ve bilinç artırılmasının, hatta bu olayları şiddet eylemlerine döndürmeye yakın olduklarını gördük. Cinsiyet ayrımı yapılmaksızın barındırılan, ev ya da dernek binası adı altında bir çok yere yapılan operasyonlarda, maalesef gençlerin bir arada bulunduğunu ama onlara şiddete ilişkin eğitimlerin verildiği hatta bomba ve silah hazırlama eğitimi verildiğini gördük. 2013 yılında yapılan bir operasyonda gözaltına alınan 85 şahıstan 31’inin de bayan olduğu ortaya çıktı.”-“APART EVLERDE HUKUKİ ALTYAPI DA YOKTUR”-Bu konuların hepsinin terör boyutu olduğunu ifade eden Güler, “Ailelerin çocuklarının nerede olduğunu bilme hakkı vardır. Devletin, gençleri koruma anlamında bulundukları yerle ilgili koruyucu tedbirler alam mükellefiyeti vardır. Bu işin terör boyutudur ancak, öğrenci evleri dediğimiz şu anda “alternatif konaklama’ diye ismi geçen ve ülkemizde de yeni yeni oluşmaya başlayan bir sektör var. Yani günü birlik kiralanan evler var. Yani; “öğrenci evleri, apart evler’ denen bir müessese var. Sanırım Türkiye’de hukuki boşluğu olan bir konuda buradan kaynaklanıyor. “Günübirlik, geçici konaklama’ dediğimiz çoğunlukla sürekli şekilde konaklanan yerler içerisinde yapılmaktadır. Yani, apartmanların 1-2 dairesi geçici, günübirlik konaklama yeri olarak kullanılmaktadır. Tabi bu yerlerle ilgili hiçbir hukuki altyapı da yoktur” şeklinde konuştu.Bu konaklama yerlerinin ticarethane olarak veya herhangi bir ruhsatlandırmasının bulunmadığına işaret eden Güler, “Bu yerlerle ilgili kimlik bilgilendirme kanunu açısından, adrese dayalı nüfus kayıt sisteminde belli karşılanması gereken hususlar var. Terör örgütlerinin yuvalanmasıyla ilgili riskler var. Bir de yine güvenlik güçlerine bu yerle ilgili, apart dairelerle ilgili, kalan kişiler için söylemiyorum. Bu apart daireler, öğrenci evi, pansiyon adı altında rezidans ve apart daire adı altında çeşitli amaçlarla kullandırılabiliniyor. Ve maalesef buraların birçok yerlerinde de fuhuşların saklandığı ve fuhuş eylemlerinin burada yaygın olarak yapıldığı da ifade edilmektedir” açıklamasında bulundu.-“BU KONUDA BİR GENELGE YAYIMLANACAK”-Güler, bu tip konaklama yerlerinin çalışma ruhsatının bulunmadığına, Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan ruhsat alınmadığına ve belediyelerden bu iş yeriyle ilgili herhangi bir izin alınmadığına işaret eden Güler, o konaklama yerlerinin güvenlik önlemleriyle ilgili şartların denetlenmesi gerektiğine işaret etti. “Hukukumuzda “apart daire’ diye bir düzenleme yok biz bunu iş yeri açma ve çalıştırma ruhsatına tabi olarak yerler olarak değerlendiriyoruz. Bu günlerde bakanlığımızdan bu konuda bir genelge yayımlanacak” diyen Güler, bu tip apart dairelerin adrese dayalı nüfus kayıt sistemine göre ve polis tarafından kontrol edilmesinin sağlanacağını ve hukuki boşluğun giderileceğini belirtti.Güler, yapılan düzenlemelerin, terör örgütlerinin amaçları doğrultusunda kullanılan evler ve ruhsatsız çalıştırılan pansiyonlar için olduğunu kaydetti.-“ÖZEL HAYATA İLİŞKİN MÜDAHALENİN OLMADIĞI YÖNÜNDEDİR”-“Bir kız öğrenci ve bir erkek öğrenci günlük olmayan kiralık bir evde bir araya geldiler ve güvenlik güçlerinin de herhangi bir terör örgütüne mensup olduğuna dair herhangi bir istihbaratı yok. Buna yönelik bir önlem bir düzenleme” sorusuna Güler şu cevabı verdi:”Söylediğim konu bununla ilgili değildir. Daha önce de ifade ettim. Benim ifade ettiğim şey özel hayatın korunmasına ilişkin, bütün özgürlüklerin korunmasına Bunlarla ilgili herhangi bir müdahalenin olmadığı yönündedir. Valiliklerimize intikal eden ve valiliklerimiz tarafından işlem yapılan konuların, bu konular olduğunu söyledim. Bu öğrenci evlerinde, ister erkek öğrenciler, ister kız öğrenciler, ister beraberce kalma durumu olsun ki terör örgütlerinin karma bir ev modelini tercih ettiklerini bu ilişkileri kullanarak terörle ilgili faaliyetlerini eleman kazanma eleman temini yollarını seçtiklerini söyledim”