Avrupa Yerel Yönetimler Meclisi Üyesi Vergili’den Avrupa toplantısında sert sözler

Avrupa Yerel Yönetimler Meclisi Üyesi Vergili’den Avrupa toplantısında sert sözler
Yayınlama: 17.09.2020
2
A+
A-

Karabük Belediye Başkanı ve Avrupa Yerel Yönetimler Meclisi Üyesi Rafet Vergili, Avrupa Yerel Yönetimler Meclisi İzleme Komisyonunda Türkiye raporu görüşmesinde, “Avrupa Yerel Yönetimler Parlamentosu terör örgütünü cesaretlendirmektedir” dedi.

 

Yaklaşık 12 yıldır Avrupa Yerel Yönetimler Meclisi İzleme Komisyonunda Türkiye’yi temsil eden Karabük Belediye Başkanı Rafet Vergili, video konferans sistemiyle katıldığı toplantıda yaptığı konuşmada raporu “kabul edilemez” olarak tanımladı. Söz konusu Türkiye olunca Avrupalı siyasetçilerin demokrasi ve insan hakları terimlerinden yalnızca HDP’yi anladığına dikkat çeken Başkan Vergili, “10 yıla yakın bir süredir Avrupa Yerel Yönetimler Meclisinde bulunmaktayım. Bu güne kadar HDP ve Kürt meseleleri konularının gündem veya gündem dışı konuşulmadığı hiçbir oturum olmamıştır. Komisyonlar kurulur, inceleme yapılır, raporlar düzenlenir ve Kürt kahramanlar çıkartılmak için olağanüstü çabalar sarf edilir. Aynı çaba İspanya Katalon Bölgesi ile ilgili hiç gündeme gelmez. Konuşulduğunu da duymadım. Hatta Mösyö Klepe bundan önceki bir toplantıya HDP’li bir Belediye Başkanı ile beraber gelip, hararetli nutuklar atıp alkışlanmasını ister. Venedik Komisyonu raporu, sorulan sorulara göre verdiği cevaplar doğrudur. Soruyu nasıl sorarsanız cevabını o şekilde alırsınız” dedi.

 

HDP’nin Avrupa’da uygulanmayan sistemleri Türkiye’ye empoze etmeye çalıştığına vurgu yaparak konuşmasına devam eden Vergili, bu güne kadar 47 Kürt kökenli AK Parti yöneticisinin PKK tarafından katledildiğini ancak Avrupa’nın bunu görmezden geldiğine dikkat çekti.

 

“Avrupa Yerel Yönetimler Parlamentosu terör örgütünü cesaretlendirmektedir”

 

Başkan Vergili konuşmasına şöyle devam etti:

 

“Komisyon raporunda Türkiye ile ilgili yapılan çalışmalar, izlenimler anlatılmış ama bir türlü kilit soru olan; ‘Siz PKK’yı terör örgütü olarak kabul ediyor musunuz?’ sorusu HDP’lilere sorulmamıştır. PKK, HDP’ye vermiş olduğu direktiflerle Türkiye’de yönetim kaosu ortaya çıkartmaktadır. ‘Öz yönetim’ diye, ‘özerk yönetim’ diye, ‘eş başkanlık’ diye Avrupa’da uygulanmayan sistemleri Türkiye’de tartışmaya açmakta ve Avrupa Yerel Yönetimler Parlamentosu da bunu alkışlamakta ve terör örgütünü cesaretlendirmektedir. Güneydoğu’da PKK 47 Kürt kökenli AK Parti yöneticisini öldürmüştür, peki bu durum komisyon raporunda var mıdır ve bu katliamlar hiçbir HDP’li tarafından kınanmamıştır. Şu anda burada bulunan HDP’li temsilci lafı eveleyip gevelemeden PKK terör örgütüdür diyebiliyor mu? Diyemez. Ama şunu söyler; ‘Biz her türlü teröre karşıyız’

 

PKK yazdıkları bildirileri görevden alınan HDP’li Belediye Başkanlarına kent meydanlarında okuturlar. PKK zaman zaman Belediye Başkanlarını PKK mahkemelerinde yargılar. Osman Baydemir’de Ahmet Türk’te dahil bu mahkemelerde PKK’ya hesap vermiştir. İspanya’da 700’e yakın belediye başkanına soruşturma açılır, gözaltına alınır ancak Avrupa Konseyinde konuşulmaz. Ama Türkiye’de olunca herkes uzman olur. Tek çözüm, HDP’nin PKK’nın partisi olmaktan çıkıp, halkın partisi olmasıdır.”

 

“Raporu hazırlayanların kraliçe tarafından atanmış”

 

Başkan Rafet Vergili, hazırlanan raporu “dayatma” ve “Türkiye aleyhine sistematik bir rapor” olarak tanımlarken, komisyonun Hollandalı başkanı Leendert Verbeek’i hedef aldı. Hollanda Kraliçesi tarafından Kraliyet Komiseri olarak atanan bir kişinin Türkiye’ye demokrasi dersi vermeye kalktığına dikkat çeken Başkan Vergili, sözlerini şöyle tamamladı:

 

“Sayın delegeler, bu bir dayatma raporudur. Bu konular Türkiye’nin ilerleme raporunda görüşülmüştür. Raporu hazırlayanların, kraliçe tarafından kraliyet komiseri olarak atanmış kişiler oldukları malumdur. Tamamen hükümetlerin siyasi programını yansıtmakta olup, bu raporu hazırlayan kişilerin içerisinde Laponlara seçme ve seçilme hakkı vermeyen ülke temsilcilerinin olduğu malumdur. Bu Avrupa Komisyonu ilkelerine aykırıdır, reddedilmesi gerekir. Venedik Komisyon raporuna neden gerek duyulmuştur? Avrupa Konseyi’nden daha yetkili midir? Tekrar tekrar bu konunun gündeme getirilmesi için bir gerekçe midir? Bu Türkiye aleyhine sistematik bir program olduğundan, sayın üyelere kararlarını tekrar gözden geçirerek, ‘evet’ ya da ‘hayır’ demeleri düşüncesiyle iyi günler dilerim.”

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.