AK PARTİ KARABÜK MİLLETVEKİLLERİ GÜNEŞ VE ÜNAL’DAN ORTAK AÇIKLAMA

AK Parti Karabük Milletvekilleri Cumhur Ünal ve Niyazi Güneş, İstanbul Havalimanı’nda bekleyen aralarında Cezayir, Ürdün ve Tunusluların da bulunduğu bin 500 yolcunun otobüslerle Karabük’e getirilmesi ile ilgili açıklamalarda bulundu.

Karabük Milletvekilleri Cumhur Ünal ve Niyazi Güneş, Karabük-Kastamonu karayolu üzerinde bulunan yaklaşık 2 bin kişilik kapasiteye sahip İsmail Necati Efendi Yurdu’na yerleştirilen yabancı uyruklu vatandaşların şehre getirilmesinin sebebinin herhangi bir hastalık sebebiyle ülkelerine dönemeyen kişilerin olmadığını, hava sahalarının kapanmasından kaynaklandığını belirtti.
Cezayir, Ürdün ve Tunusluların içerisinde yer aldığı kafilenin Karabük’te şehre uzak olan İsmail Necati Efendi yurduna İçişleri Bakanlığı’nın yapmış olduğu bu planlama içerisinde yerleştirilmesine karar verildiği kaydedildi.
“Bu kişilerin şehrimizle bu yurtta kalmanın dışında hiçbir bağı olamayacak, yurttan çıkartılmayacak”
Yabancı uyruklu vatandaşların ülkelerine en kısa zamanda dönüşünü sağlamak için hükümet tarafından üst düzey çalışma yapıldığının ifade edildiği açıklamada, “Bir müddet misafir edeceğimiz yabancı uyruklu bu kişiler tamamen izole şekilde belirlenen yurda getirilecektir. Karabük veya Safranbolu ‘ya çıkmalarına asla müdahale edilmeyecek, Emniyet mensuplarımızca yurt koruma altına alınacak, burada gözlemde tutuldukları süre içinde sağlık kontrolleri burada gerçekleşecek ve en kısa sürede de geldikleri şekilde ilimizden ülkelerine gitmek üzere göndermeleri sağlanacaktır. Bu kişilerin şehrimizle bu yurtta kalmanın dışında hiçbir bağı olamayacak, yurttan çıkartılmayacak, şehrimizin sokaklarında dolaşmayacak, sadece kalacakları süre kadar bu yurtta misafir edilecektir. Zor bir süreçten geçtiğimiz bu dönemde hükümetimizin gerek kendi ülke vatandaşlarımızı, gerekse yabancı uyruklu kişilerin korunması amaçlı yaptığı bu planlama ve uygulamaya insanlığın sınavdan geçtiği, hoşgörünün had safha da olması gerektiği şu zamanda insanlığımız, medeniyetimiz ve mensubu olduğumuz dinimizin bize emrettiği gibi göstereceğimiz vicdani duruş takdire şayan bir duruş olacaktır” denildi.