Eski TBMM Başkanı ve Karabük Milletvekili Mehmet Ali Şahin, Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunan HDP’li milletvekilleri için, “Anayasa Mahkemesi Mehmet Haberal kararında olduğu gibi bunlarla ilgili ‘bu kişiler henüz milletvekilidir, dolayısıyla milletvekilliği yapmaları asıldır’ diyerek bir karar verirse tahliye edilirler” dedi.
Eski TBMM Başkanı ve Karabük Milletvekili Mehmet Ali Şahin, Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunan HDP’li milletvekilleri için, “Anayasa Mahkemesi Mehmet Haberal kararında olduğu gibi bunlarla ilgili ‘bu kişiler henüz milletvekilidir, dolayısıyla milletvekilliği yapmaları asıldır’ diyerek bir karar verirse tahliye edilirler” dedi.
Milletvekili Şahin, beraberinde AK Parti İl Başkanı Timurçin Saylar ve Safranbolu Belediye Başkanı Necdet Aksoy ile birlikte Karabük’ün Safranbolu ilçesinde Gerdan Restoran’da gazetecilerle bir araya gelerek, gündeme dair açıklamalarda bulundu.
Şahin, Türkiye’nin bir taraftan her türlü terör örgütleriyle, gerek yurt içinde gerek yurt dışında kapsamlı bir mücadele ettiğini ifade ederek, bir taraftan da ülkenin temel sorunlarını, halkın beklediği hizmetlerin yerine getirilmesi çalışmalarını yürüttüğünü belirtti.
“Türkiye cehennemdir, ancak vatan hainleri için cehennemdir”
Şahin, açıklamalarında şunları kaydetti:
“Defalarca ifade ettik, söyledik, altını çizerek belirttik. Türkiye’nin şu anda terörle yapmakta olduğu mücadele gerçekte bu terör örgütlerini Türkiye’ye karşı maşa olarak kullanan odaklarla, ülkelerle yapılmaktadır. Avrupa Birliği ülkelerinden birinin meclisi geçtiğimiz gün karar alıyor. ‘Türkiye’ye silah ambargosu uygulayacağız’ diye. Eğer gerçekten bu ülke ve tabi ki Avrupa Birliği ülkeleri, Avrupa Birliği’nin temel değerlerine sahipse samimi olarak bağımsız ve Avrupa Birliği’yle müzakere yapan bir ülkeye değil, o ülkenin yıllardır mücadele ettiği terör örgütlerine karşı bu ambargoyu uygulaması lazım. Fakat onlar terörle mücadele eden bir ülkeye silah ambargosu uygulama kararı alıyorlar. Bu onların iki yüzlülüğünü gösteren, samimiyetsizliğini gösteren çok çarpıcı bir tablodur. Terör örgütü mensubu olup da Avrupa’da cirit atanlara kol kanat geriyorlar. Hatta onları cumhurbaşkanlığı saraylarında karşılıyorlar, vatandaşlıklar veriyorlar, ‘iyi yapıyorsunuz’ diyorlar. ‘Türkiye’ye karşı bu mücadeleniz iyi bir mücadeledir, Türkiye’ye zarar verin’ anlamına gelen sırt sıvazlıyorlar. Onlardan biri dün ya da önceki gün ‘Türkiye cehennem oldu’ diyor, açıklama yapmış. Evet, Türkiye cehennemdir. Ancak vatan hainleri için cehennemdir ve cehennem olmaya devam edecektir. Türkiye vatan dostları için, vatanseverler için bir cennettir, cennet olmaya devam edecektir.”
Avusturya’nın silah ambargosu koyması
Şahin, Avusturya’nın Türkiye’ye karşı silah ambargo uygulaması kararı alması yönünde sorulan soruya ise, “Bize ne veriyor Avusturya? Sadece insansız hava araçlarının motorunu oradan alıyormuşuz. Aynı motoru başka yerden temin ederiz. O nedenle unların kararı tamamen siyasi karardır, teröre destektir. Avrupa Birliği’nin şu anda bulunduğu nokta teröre destek noktasıdır, terör örgütlerine destek noktasıdır. Türkiye teröre teslim olmayacaktır. Arkasında kimi Avrupa Birliği ülkeleri olsa bile bu terör sorununu Türkiye alt edecektir” şeklinde cevap verdi.
“Biz dilenci gibi onların kapısında uzun süre bekleyecek miyiz?”
Avrupa Birliği’nin 53 yıldır Türkiye’yi oyaladığını da kaydeden Şahin, “Hala kapıda tutuyorlar ve en önemli ülkelerin yetkilileri de ‘sizi biz ortak olarak almayacağız’ diye açıkça yüzümüze söylüyorlar. Biz dilenci gibi onların kapısında uzun süre bekleyecek miyiz? Sayın Cumhurbaşkanımız dedi ki, ‘biz Avrupa kriterlerini Ankara kriterleri yapar yolumuza devam ederiz.’ Ne demektir? O kriterleri alır Türkiye’de uygularız. İsviçre AB üyesi mi? Değil. Peki Avrupa Birliği’nden geride mi insan hakları, demokrasi açısından? Değil. Demek ki, Avrupa kriterlerine sahip olmak için Avrupa Birliği üyesi olmak da şart değil. Yeter ki siz o kriterleri ülkenizde alın benimseyin ve uygulayan” dedi.
“Parlamento aritmetiğinin değişmesini yargı organlarının eline vermemeliyiz”
Bir gazetecinin daha önce HDP’li milletvekillerinin tutuklanması ile ilgili yaptığı açıklamasının hatırlatıldığı Şahin, “HDP’li milletvekillerinin tutuklanmasıyla ilgili tutuklanmasalar daha iyi olurdu’ dedim. Hala aynı fikirdeyim. Niçin? Çünkü, ben Meclis Başkanlığı yapmış olarak şunu düşünürüm. Gerçekten demokratik bir ülkede parlamento aritmetiği ölüm ve kesinleşmiş mahkeme kararıyla ancak değişmelidir. Parlamentoda 550 milletvekili var. Bu aritmetik zaman zaman değişebilir, azalabilir. Bir ölüm ve bir de kesinleşmiş mahkeme kararıyla. Aksi halde ne olur? Yargı organlarının yasama organı üzerinde çok rahatlıkla vesayet kullanmasını doğru bulmam. Yani parlamento aritmetiğinin değişmesini yargı organlarının eline vermemeliyiz. Bir milletvekilinin parlamenterlik yapması önüne bir engel konmamalıdır, kesinleşmemişse hakkında ki hüküm. Şimdi Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru hakkında bulundular. Muhtemelen Anayasa Mahkemesi Mehmet Haberal kararında olduğu gibi bunlarla ilgili bu kişiler, ‘henüz milletvekilidir, dolayısıyla milletvekilliği yapmaları asıldır’ diyerek bir karar verirse tahliye edilirler. Şimdi şunu da soracaksınız, bu kişiler teröre destek veren kişilerdir, terörün arkasındaki kişilerdir ve bu kişiler dokunulmazlığı bazı dosyalardan dolayı kaldırıldığında ‘biz gidip ifade vermeyeceğiz’ dediler ve devlete açıkça meydan okudular. Tabi ki devlet, ilgili kurumlar, savcılıklar, mahkemeler kendilerine meydan okuyan bu kişileri alıp, ifadelerini almalıdır, nitekim öyle yapılmıştır. O noktaya kadar yapılan işlemleri son derece doğru buluyorum. O gün de belirttim şimdi de söylüyorum. Tabi ki bu tamamen yargı kararıdır, mahkemenin vermiş olduğu kararlardır, siyasi iradenin vermiş olduğu karar değildir. Ben hukukçu olarak ve eski Meclis Başkanı olarak parlamentoların üzerinde hiçbir vesayet olmaması, parlamentoların her türlü dış etkiden kurtulmuş olarak görevini rahat bir şekilde yapmalarının gerekli olduğuna inandığım içindir” diye konuştu.