“O gün veryansın edenlerin, bugün sesi çıkmıyor”

Karabük Valiliği’nin Safranbolu Asmazlar Konağında organize ettiği 30 Ağustos Resepsiyonuna tepkiler devam ediyor. Basın kuruluşları ve bazı işletme sahipleri “Neden Safranbolu?” sorusuna cevap istiyorlar. Bugüne kadar bütün önemli günlerdeki resepsiyonlara ev sahipliği yapan Büyük Kulüp İşletmecisi Gürbüz Tücel de, resepsiyonun Safranbolu’da yapılmasından ziyade, sivil toplum kuruluşlarının tepkisizliğinden sitem ediyor.

“O gün veryansın edenlerin, bugün sesi çıkmıyor”
Yayınlama: 05.09.2014
Düzenleme: 15.06.2020
2
A+
A-

Karabük’te 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamalarına bu yıl gölge düştü. 30 Ağustos kutlamalarında Atatürk Anıtında İl Milli Eğitim Müdürü ve CHP İl Başkanı arasında yaşanan gerginliğin yankıları halen devam ederken, kutlama etkinliklerine bu kez 30 Ağustos Resepsiyonu damga vurdu. Karabük Valiliği tarafından her yıl Karabük merkezde düzenlenen resepsiyonun bu yıl Safranbolu’da düzenlenmesi tepkilere neden oldu.

30 Ağustos Resepsiyonu’nun Karabük Valisi Orhan Alimoğlu’nun direktifleri doğrultusunda son anda Safranbolu Asmazlar Konağına alınması, basının ve Karabük’teki bazı işletme sahiplerinin tepkisini çekti.

“YER SORUNU YOKTU!”

30 Ağustos Resepsiyonlarının bugüne kadarki tek adresi Karabük Büyük Kulüp olarak bilinir. Bulunduğu nostaljik ortamı, geniş ve ferah alanlarının yanı sıra işletmecilikten çok benimde çorbada tuzum bulunsun anlayışının bulunduğu Yenişehir Büyük Kulüp, bu yıl ki resepsiyona ev sahipliği yapamadı.

 Karabük Yenişehir Büyük Kulüp işletmecisi Gürbüz Tücel, resepsiyon konusunda yaşanan dedikodulara kendi açısından cevap verdi. 30 Ağustos resepsiyonunun kendi işletmelerinde veya Safranbolu’da, ya da başka bir yerde yapılmasının, kişilerin ve kurumların kendi tercihinde olduğunun altını çizen Tücel, buna bir işletmeci olarak saygı duyduğunu söyledi.

Büyük Kulüp olarak bütün ulusal bayramlarda ve özel organizasyonlarda üzerlerine bir görev düştüğü zaman, ellerinden geldiğince yardımcı olduklarını ve bundan sonra da olmaya da devam edeceklerini ifade eden Tücel “Genellikle 29 Ekim ve 30 Ağustos resepsiyonları daha önce burada yapıldığı için, biz Valilikten herhangi bir talep gelmeden bu günleri ayırıyoruz. Bu seneki 30 Ağustos Resepsiyonu hafta sonu ve düğünlerin yoğun olduğu bir zamana denk geldiği için bunu önceden ayırdık ve yerimizi hazır tuttuk. Resepsiyondan 20 gün kala Valilik Özel Kalem Müdürü Mustafa Bey bir iş için beni aradılar. Kendilerine resepsiyonu burada mı başka bir yerde mi yapmayı düşünüyorsunuz diye sorduğumda, herhalde başka bir yerde yapılacak, şu an için öyle bir talebimiz yok dedi. Bende kendilerine tamam dedim. Zaten kalan 20 gün içinde burayı başka birilerine tahsis edemeyeceğimiz için o gece boş olarak duruyordu. Aradan geçen bir hafta sonra Valilik Protokol Hizmetlerinden Osman bey aradı. Gürbüz abi 30 Ağustos için yerin müsait mi dedi. Bende müsait dedim. Tamam abi resepsiyon sizde dedi. Bu kez aradan üç dört gün geçtikten sonra Osman bey beni tekrar aradı. Şuan Vali beyin yanından çıktım resepsiyon iptal dedi. Beni orada üzen, herhalde bir olaylar oldu 30 Ağustos resepsiyonu iptal edildi, gibi düşündüm. Tabi sonradan resepsiyonun Safranbolu’da yapıldığını duydum.  Karabük ve Safranbolu etle tırnak gibidir. Orası da bizim ilçemiz. Ben senelerdir Safranbolu Karabük ayrışımı yapılmasına karşı bir esnafım. Benim sermayem Safranbolu’da ilk esnaflığa başladığım yıllardandır.” dedi.

“O GÜNLERDE BU TÜR YAKLAŞIM İÇİNDE BULUNAN ARKADAŞLAR, BU GÜN ACABA NE DÜŞÜNÜYORLAR.”

Kendisinin başından geçen bir hadiseyle konuya açıklık getiren Gürbüz Tücel şunları söyledi; “Ben burada kamuoyuna bir noktada bir şey söylemek istiyorum. Bundan 10 yıl kadar önceleriydi. O zamanlar siyaseti yeni bıraktığım dönemlerdi. O zamanlar Karabük’teki taburun Safranbolu’ya ve Kastamonu’ya gitme mevzusu olmuştu. O zamanlar televizyonda bir programda bu konu bana sorulduğunda, taburun Safranbolu’ya gitmesi bizim için aslında o kadar kötü bir şey değil. Zaten bir bölümü Kastamonu’ya gitmişti. Bizim için o da bir şans diye düşünüyordum. Ama önemli olan oradaki asker potansiyelinin bir kısmının da olsa il merkezine getirilmesi konusu. Bunun için yetkililer bir çalışma yapmalıdır. Çünkü o zamanlar haddinden fazla asker vardı, eski çarşının kalabalıklığı düşünülerek askeriye hafta sonları belli aralıklarla asker çıkarmak durumunda kalıyordu. Karabük’teki sivil toplum örgütleri, Şoförler Cemiyeti bir araya gelerek hiç değilse oradaki askerlerin bir kısmının en yakın yoldan ve en cüzi rakamdan şehir merkezine getirilmesinin yollarının tartışılması gerektiğini ifade ettim. Ben orda bu konudaki önerimi de yaptım.  O zaman Safranbolu Şoförler Odası, Esnaf Odası Başkanımız ve Karabük Şoförler Odası, Esnaf Odası Başkanımız benim bu açıklamalarımın ardından bir başka gün televizyonda bir program yaptılar. Basın mensubu arkadaş katılımcılara benim o gün önerdiğim konuyu sorarak onların düşüncesini istedi. Kendisine büyük saygı duyduğum Safranbolu Şoförler Odası Başkanımız  “Sayın Gürbüz bey askeriye buradan Kastamonu’ya giderken sepetçioğlu oynuyordu. Şimdi Safranbolu’daki askerlerimize mi gözünü dikti. Madem öyle Safranbolu evlerinin altına birer tekerlek bağlayıp Karabük’e gönderilim. Karabük ekonomisine faydası olur.” gibi yaklaşımda bulunmuştu. Benim 30 Ağustos resepsiyonu ile ilgili gücüme giden bu olaydır. Yoksa resepsiyon Safranbolu’da olmuş Karabük’te olmuş, önemli değil. Keşke diğer ilçelerde de sırayla yapılsa.”

Üyesi bulunduğu Karabük Esnaf Odaları ve Ticaret Odasının yaşanan bu olay karşısında herhangi bir açıklama ve tepki göstermemesine de bir anlam veremediğini ifade eden Tücel “Benim burada merak ettiğim konu bu olaydan sonra bahsettiğim günlerde o tür yaklaşım içinde bulunan arkadaşlar, bu gün acaba ne düşünüyorlar. Ne Karabük Esnaf Odası Başkanımız, ne Ticaret Odası Başkanımız sizde bizim üyemizsiniz, sizlere böyle bir talep geldi mi gibi bir şey sorulmadı. Burada sahip çıkılacaksa bu memleketin sivil toplum kitle örgütleri biraz daha sağlıklı düşünmeleri gerekir diye düşünüyorum.” dedi.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.