GÜL: “Türkiye’nin eski alışkanlıkları, ısrarla ve inatla duruyor.”

Çelik-İş Sendikası Genel Başkanı Cengiz Gül, Kardemir AŞ’deki işçilerin kademe beklentisi ile ilgili olarak “Toplu sözleşmede yazılan tüm hükümler aynen uygulanacak” dedi.

Hak-İş eski Genel Sekreteri ve Çelik-İş Sendikası eski Genel Başkanlarından Metin Türker’in ölümünün 17. Yıllında mezarı başında düzenlenen anma törenine katılan Hak – İş Konfederasyonu Genel Başkan Yardımcısı ve Çelik-İş Sendikası Genel Başkanı Cengiz Gül, KARDEMİR’deki işçilerin kademe beklentisi ile ilgili olarak yaptığı açıklamada, “Toplu sözleşmenin tüm hükümleri değişmesi mümkün değil. Çalışan işçi arkadaşlarımızın bu konuda rahat olmalarını istiyorum” dedi.

İlk olarak örgütlü olduğu KARDEMİR A.Ş.’de çalışan işçilerin kademe beklentisi ile ilgili açıklama yapan Hak – İş Konfederasyonu Genel Başkan Yardımcısı ve Çelik-İş Sendikası Genel Başkanı Cengiz Gül, “Toplu sözleşmede yazılan tüm hükümler aynen uygulanacak. Bir akittir bu. Yönetim kurulu ile Çelik-İş Sendikası arasında imzalanan bir toplu sözleşme var. Toplu sözleşmenin tüm hükümleri değişmesi mümkün değil. Çalışan işçi arkadaşlarımızın bu konuda rahat olmalarını istiyorum. Toplu sözleşme hükümleri aynen geçerli olacaktır” dedi.

Yönetimin yatırımlar bitmeden kademe vermek istemediği yönünde dedikoduların olduğu yönündeki bir soruya ise Gül, “Dedikodu üzerine yorum yapmak doğru değil. KARDEMİR yönetimi ile yaptığımız toplantıda, böyle bir konu olmadığı gibi olması da mümkün değil. Çünkü toplu sözleşme hükümlerimizde böyle bir şart yok. Böyle bir yargı da yok. Elbette ki yüksek fırınımızın devreye girmesi hepimizi mutlu eder. Bununla bağlantılı değil tabi ki, bunlar tamamen bir varsayım. Dünkü görüşmelerimizde ciddi bir şeklide çalışma yaptıklarını bu da tabi ki kadro çalışması. Türkiye’nin ve Dünyanın önemli uzmanları ile çalışma yaptıklarını çalışmanın sonuna gelindiğini belirttiler. Tabi ki yeni bir sinter, yüksek fırın ve çelikhane yapılıyor. Bununda bitirilmesi gerekiyor, bitirilmesi demek son yüksek fırınında devreye girmesi anlamında söylemiyorum, kadro çalışması bitirilmesinden sonra herkes çalıştığı yerin kadrosuna performans değerlendirilmesi ölçüsünde geçirilecek. Bu konuda hiçbir sıkıntının olacağını düşünmüyorum. Ben çalışmanın Aralık ayı içerisinde bitirileceğini düşünüyorum. Edindiğim izlenim bu. Çalışmanın son noktaya geldiğini söylediler. En son olarak Yüksek fırındaki kadro çalışması bitirilmesi son aşamasında” cevabını verdi.

“ASGARİ ÜCRETTEN VERGİ ALINMAMASI YILLARDIR SÖYLENİYOR AMA UYGULANMIYOR”

Türkiye’deki asgari ücretin çok tartışıldığını ve değerlendirildiğini ancak asgari ücretin bir kişinin yaşam standardı ele alınarak hesaplandığı düşündüklerini belirten Cengiz Gül, “Fakat dört kişilik bir ailenin bir çalışma yaşamında değerlendirildiğin de elbette ki çok düşük bir ücret. Onun için bu konuda sadece sivil toplum örgütlerimizin değil hükümetin, sanayicilerin, işverenlerin bu konuda ciddi bir çalışma yapması gerekiyor. Yıllardır süre gelen bir ücret, hiç kimsenin de memnun olmadığı bir ücret. Bu bir gerçek. Bunun aşılması içinde çok ciddi çalışmanın yapılması gerekiyor. Asgari ücretten vergi alınmaması gibi çok önemli bir kavram var, yıllardır söyleniyor ama uygulanmıyor. Ama bu gündemden mutlak çıkartılmalı. Asgari ücretten vergi alınmaması gibi çok önemli bir kavram gerçekleştirilmedir diye düşünüyoruz” dedi.

“TESPİT KOMİSYONU YANLIŞ”

Asgari ücretin tespit komisyonun da yanlış olduğunu ifade eden Gül şunları söyledi: “Tüm kesim temsil edilemiyor. Sadece Türk-İş Konfederasyonunun temsil edilmesinin de sonucu ortada. Asgari ücret komisyonun demokratik ve adil oluşturulması gerekiyor. Bir defa adiliyetin oradan başlaması gerekiyor. Oradan başladıktan sonra bence daha ciddi bir şekilde tartışılabileceğini düşünüyorum. Biz şunlara katılmıyoruz; asgari ücret belirleniyor, Türk-İş yetkilisi muhalefet yazıyor. Bunlar sadece yasak savma yani, durumu idare etmek. Biz bu asgari ücreti kabul etmedik, doğru bir şey değil, gerçekçi de değil. Asgari tespit komisyonu adil ve demokratik bir şekilde oluşturulmalı ve ondan sonra asgari ücret belirlenmeli diyorum. Sürekli öneriler yapıyoruz, kamuoyundan çağrılar yapıyoruz. Şu cümleler çok söyleniyor; eski Türkiye’nin eski anlayışını değiştireceğiz. Ama, eski Türkiye’nin eski alışkanlıkları ısrarla ve inatla duruyor. Bunu söylem anlamından çıkartıp, gerçek anlamına sokmamız gerekiyor. Algı değişmiyor. Algı değişmediği sürece bunları söylemenin çok bir kar etmediğini görüyoruz”