“100. Yılında Birinci Dünya Savaşı”

21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü tarafından düzenlenen IV. Safranbolu Kongresi, Safranbolu Zalifre Otel’de başladı. “100. Yılında Birinci Dünya Savaşı” konulu iki gün sürecek olan kongreye yüze yakın yerli ve yabancı bilim adamı bildirileriyle katılım sağladı.

“100. Yılında Birinci Dünya Savaşı”
Yayınlama: 12.04.2014
Düzenleme: 15.06.2020
11
A+
A-

Kongrenin açılışına Karabük Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Burhanettin Uysal, Karabük Vali Yardımcıları Erkan Çapar ve Tarkan Keskin, İl Emniyet Müdürü Serhat Tezsever, Safranbolu Belediye Başkanı Dr. Necdet Aksoy, Eflani Kaymakamı Tolga Özdemir, davetliler ve bildiri sahipleri katıldı.

100. Yılında Birinci Dünya Savaşı” konulu kongrenin açılış konuşmasını yapan 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, “Türk milleti, Birinci Dünya Savaşı’yla imparatorluğunu tesviye etmeye zorlanıyor. Savaşın sonunda sadece imparatorluğunun tasfiyesi değil Türk milletinin de tasfiyesinin gündeme geldiğini görüyoruz” dedi.

2014 yılının Birinci Dünya Savaşı’nın 100. yılı olduğunu, bu sürecin milletin ve devletin kaderini derinden etkileyen çok önemli bir süreç olduğunu ifade eden Özdağ “Bir konferans vermek üzere Hollanda ve Almanya’ya gittiğimizde gördük ki hava alanlarının küçük kitapçılarında bile popüler kitapların satıldığı Birinci Dünya Savaşı ile ilgili yazılmış onlarca eser vardı. Ankara ve İstanbul’da kitapçılara gittiğimizde Birinci Dünya Savaşı ile ilgili onlarca eser görmemiz ne yazık ki mümkün değil. Özellikle biz Türklerin, Rusların, Almanların tarihini birinci dünya savaşını ne kadar derinden etkilediğini biliyoruz. Türk milleti, Birinci Dünya Savaşı’yla imparatorluğunu tesviye etmeye zorlanıyor. Savaşın sonunda sadece imparatorluğunun tasfiyesi değil Türk milletinin de tasfiyesinin gündeme geldiğini görüyoruz” diye konuştu.

Kongreye katılan Galatasaray Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlber Ortaylı ise yaptığı açılış konuşmasında, uzun savaşların siyasi bünyeyi sarstığını, Türklerin, Birinci Cihan Savaşı’ndaki orduları ve bunların savaş gücü hakkında yeterli ve doğru bilgi edinemediğini, bunları yabancı tarihlerden takip edilebileceğini ifade etti.

Eskiden Avrupa’da insanların yalın ayak gezdiğini belirten Ortaylı, şunları kaydetti: “Elinize eski resimleri veya kart postalları aldığınız zaman görürsünüz. Renklendirilmiş siyah beyaz fotoğraflarda bir kalabalık var. Kalabalığa baktığınız zaman şunu görüyorsunuz. Delikanlılar ayakkabısız yalın ayak. Yani Birinci Cihan Harbi öncesi Avrupa’da sokakta yalın ayak gezen erkek delikanlı İtalya’da, Avusturya’da hatta Fransa’da çok yaygın bir şeydi. Ayakkabı bile bulamayan insanlar şimdi postal, çizme, pabuç giymek zorunda. Çünkü asker oluyorlar.”

Bu üretim nasıl karşılanacak?” diye soran Ortaylı, şunları söyledi; “Bütün fabrika üretiminin mahiyeti değişti. Bu parayı kim ödeyecek? Altın sisteminin devam etmesi mümkün değildi, karşılıksız banknot basıldı. Bu karşılıksız banknotlar ilerde nasıl karşılanacak? Yani banknotu eline alan İngiliz bankasına gelen adam eskiden olduğu gibi altın karşılığı isteyebilecek mi diye düşünürken kanun çıkarıldı ve isteyemedi. Böyle zaruri tedbirlerle para sistemi ve mali yapı büyük darbeler yedi. İnsanlar yeni bir evreye girdiler. İnsanların sosyal hareketliliği arttı

Açılış konuşmalarının ardından kongrede bildiri sahiplerinin sunumlarını yapacağı oturumlara geçildi.

Savaşa giden yol” konu başlıklı birinci oturumun açılış konuşmasını Oturum Başkanı Prof. Dr. Haydar Çakmak yaptı. 19. Yüzyıl sonlarına doğru Avrupa’nın şekillenmeye başladığını ifade eden Çakmak “Bu şekillenmede Osmanlı İmparatorluğunun, Rus Çarlığı’nın ve Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun önemli bir rolünün olduğunun altını çizmek istiyorum. Yine 19. Yüzyıl’da, 1870’de İtalyan birliği, 1881’de Almanya birliğiyle Avrupa’ya yeni bir şekillenme getirmiştir. 20. Yüzyıla girildiğinde bazı yine ciddi değişikliklerin olduğunu görüyoruz. ABD, Japonya ve Bolşevik ihtilali üç farklı aktör ve değişiklik. Birinci Dünya Savaşı’nın ortaya çıkışı sonrası sonuçları ile ilgili birkaç noktanın altını çizmek istiyorum. Özellikle Avrupa’nın savaş sonrası talimatları, nüfus sorunları, ulus devletlerin tekrar güçlenmesi ve özellikle hanımların, çünkü günümüzde çok konuşulan bir konu, hanımların rollerinin Avrupa’da yeni bir güç kazanması ve bu gücün farklılaşarak ve güçlenerek devam etmesini görüyoruz. Bunun dışında 1. Dünya Savaşı sonrası ortaya çıkan yeni silahların daha doğrusu kimyasal silahların, tankın, uçağın ve denizaltının il defa kullanılması ile silah sanayinin geliştiğini görmekteyiz.” dedi.

Oturum Başkanı Çakmak’ın ardından oturuma “1871-1914 Tarihleri Arasında Dünya Dengeleri” adlı bildirisi ile katılan Prof. Dr. Abdullah Gündoğdu söz aldı. Gündoğdu konuşmasında “28 Temmuz 1914’de başlayan bu Avrupa merkezli savaş,  döneminde Cihan Harbi veya Büyük Harp olarak adlandırılmıştır. 70 Milyonu aşan askeri personelin seferber edildiği, o güne kadarki en dehşetli savaş. İkinci Dünya Harbinin patlak vermesinin ardından bir sıralama yapmak gerekiyordu. Bundan dolayı bu harbe Birinci Dünya Harbi denildi. Bu savaş yıkıcı, insanlığın o döneme kadar gördüğü büyük bir kıyım harbiydi.” dedi.

1. Dünya savaşı öncesi Dünya ve Osmanlı Ekonomisi” isimli bildirisiyle söz alan Prof. Dr. Erdinç Tokgöz ise şunları söyledi; “20. Yüzyılın başında Avrupa ülkeleri dünyayı ve dünya pazarını paylaşma kavgası içinde. Özellikle Almanya sömürgecilikte geç kalmış olmanın, hammadde, ucuz işçilik, güvenilir pazar bulmanın telaşı içindedir. Kısacası Avrupa Devletleri savaş öncesi yıllarda birbirlerine güveni olmayan üstünlük arayışı içinde tam bir bloklaşma içindeydiler. Dünya kamuoyu Avrupa’da bir çatışma olacağını görüyordu. Ancak bu kadar uzun ve yıkıcı olacağı akla gelmemişti. Savaş öncesi İngiltere denizlerde, Almanya ve Rusya kara kuvvetleri itibariyle çok güçlü durumdalardı. Savaş sonrasında yeni bir dev güç ortaya çıktı. Dört imparatorluk yıkıldı. Rusya, Almanya, Avusturalya ve Osmanlı İmparatorluğu tarihe karıştı.

Yrd. Doç. Dr. Oğuz Kalelioğlu ise “Türk Ordusunun Balkan Savaşı Sonrasında Reorganizasyonu” başlıklı yaptığı sunumda: “Balkanlar coğrafi olarak Tuna nehri ile denizlerin arasındaki yarımada. Ancak Polonya’da buna dahildir ve ilk defa Balkan ismini Türkler koymuştur. Balkan geçilmez sarp dağlar demektir. Balkanlar çok kritik, etnik karışıkların olduğu yerdir. Bilindiği gibi Birinci Dünya Harbinde Saraybosna, Avusturya- Macaristan veliahtının öldürüldüğü yerdir. Dördüncü yüzyılda Atilla zamanında Batı Hun İmparatorluğu Balkanlara ilk defa ayak basar. İstanbul’un fethi olan 1453’de Balkanlar kesin olarak Türk hakimiyetine giriyor. Balkan savaşının sebebi neydi?  Balkan Devletleri başta Bulgaristan ve Yunanistan olmaz üzere hepsinin büyük toprak elde etme hedefi vardı. Hepsi de Balkanlardaki Türk topraklarını ele geçirmek üzere anlaşmışlardı. Her yönüyle bir ittifak halindeydiler. Avrupa Devletleri de bu Balkan Devletlerini kışkırtıyorlardı. Osmanlı Devleti ise Türklük idealini bırakmış, Osmanlıcık ile avunuyordu.” dedi.

Savaşa giden yol” konu başlıklı birinci oturumda eski Milli Eğitim Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Hikmet Ulubay “Birinci Dünya Savaşı ve Petrol Paylaşımı” konusunda sunumunu yaparken, Prof. Dr. Karl Shoemaker ise “Birinci Dünya Savaşı ve Uluslararası Hukuk” konu başlıklı sunumunu gerçekleştirdi.

Öğleden sonra gerçekleştirilen “Askeri ve Stratejik Açıdan Savaşın Cepheleri” başlıklı ikinci oturumun başkanlığını ise E. Tümgeneral Armağan Kuloğlu yaptı.

İkinci oturumda; “Birinci Dünya Savaşında İstihbarat” başlığıyla Prof. Dr. Hasan Köni, “Irak Cephesi ve Türk-İngiliz Muharebeleri” başlığıyla Prof. Dr. İhsan Şerif Kaymaz, “Mısır-Filistin-Suriye Cephesi” başlığıyla Prof. Dr. Mithat Aydın, “Çanakkale Cephesi” başlıyla Dr. Murat Karataş ve “Birinci Dünya Savaşında Muharebenin Dönüşümü” başlıyla E. Tuğgeneral Oktay Bingöl sunumlarını katılımcılarla paylaştılar. 

Oturum başkanlığını E. Korgeneral Dr Erdoan Karakuş’un yaptığı “Diplomasi Savaşları” başlıklı üçüncü oturumda ise; “Birinci Dünya Savaşına Giden Yolda Abdülhamit ve İT’nin Diplomatik Çalışmaları” başlığıyla Prof. Dr. Bayram Kodaman, “1914’de Savaş ve Diplomasi Arasında Osmanlı” başlığıyla Prof. Dr. Hüner Tuncer, “Birinci Dünya Savaşında İngiliz Diplomasisi” başlığıyla Doç. Dr. Sevtap Demirci, “Birinci Dünya Savaşında Osmanlı Devleti-Almanya-Avusturya Macaristan İktisadi İlişkileri” başlığıyla Bilge Karbi, “Birinci Dünya Savaşı ve Rusya’nın Yayılmacılık Politikasının Sonuçları” başlığıyla Yard. Doç. Dr. Ali Asker, “Birinci Dünya Savaşı ve Bulgaristan” başlığıyla Ayten Kılıç Shoemaker ve “Birinci Dünya Savaşı ve Bolşevikler” başlığıyla Eral Tellal sunumlarını katılımcılarla paylaştılar.

100. Yılında Birinci Dünya Savaşı” konulu IV. Safranbolu Kongresinin ikinci gününde ise yarın iki oturum gerçekleştirilecek. “Birinci Dünya Savaşı’nda İstihbarat ve Etnik Gruplar” konu başlıklı dördüncü oturumun oturum başkanlığını Sadi Somuncuoğlu yapacak. “Savaşın Sonuçları” konu başlıklı beşinci oturumun oturum başkanlığını Prof. Dr. Ümit Özdağ yapacak.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.