KBÜ’lü Araştırma Ekibi Kastamonu’nun Sanat ve Mimarisine Işık Tutuyor

<strong>KBÜ’lü Araştırma Ekibi Kastamonu’nun Sanat ve Mimarisine Işık Tutuyor</strong>
Yayınlama: 14.03.2023
12
A+
A-

Karabük Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü tarafından yürütülen “Kastamonu İli ve İlçeleri Türk-İslam Dönemi Yüzey Araştırmaları” ile Türk-İslam dönemine dair yapılar ve eserler incelenerek Kastamonu tarihine ışık tutuluyor.

Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün izinleri ile Karabük Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü tarafından 2022 yılında başlatılan Kastamonu İli ve İlçeleri Türk-İslam Dönemi Yüzey Araştırması, Türk mimarisi, sanat tarihi ve sosyolojisi bakımından bölgenin tarihine ışık tutuyor. KBÜ Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Anar Azizsoy’un proje başkanlığındaki ekip, yürüttükleri çalışmalarla bölge mimarisine ait önemli izlere rastladı.

KBÜ Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Anar Azizsoy, Kastamonu İli ve İlçeleri Türk-İslam Dönemi Yüzey Araştırmasının beş yıllık bir proje olduğunu dile getirerek, kırsal mimarı okuma yapılabilecek nitelikte Türk ve İslam döneminin yaşamına ve sanatına ait önemli buluntular elde ettiklerini belirtti. Prof. Dr. Azizsoy, ilk araştırma sahasının Araç ilçesi olarak belirlediklerini ve buradaki çalışmalarını tamamladıklarını söyleyerek, “Kastamonu Araç ilçesinde merkezi mahalliler ve bağlı bulunan tüm köylerde araştırmalar yapıldı. Toplam 119 köye ulaştık. Bu köylerde özellikle kırsal mimari okuma yapabileceğimiz nitelikte Türk dönemine ait eserlerle karşılaştık. Bu eserlerin birçoğunun envanteri henüz yapılmamıştı. Yer üstünde mevcut haliyle tespit ettiğimiz eser diye nitelendirilebilecek çok sayıda veriye ulaştık. O bölgenin insanının yaşamına hitap ettiği tarafıyla sosyolojik ve kültürel boyutuyla ele alınması nitelikleri barındırdığı da böylece ortaya çıkmış oldu” dedi.

Araç bölgesinde yürüttükleri çalışmalarında 53 cami tespit ettiklerine dikkati çeken Prof. Dr. Azizsoy, “Bu camilerden bir kısmı hiçbir yayında henüz yer almamıştır. Yapım yöntemine bakıldığı zaman tamamen ahşaptan yapılmış olanları vardır. Ahşap, bölge mimarisi için çok karakteristiktir. Bölgenin üslubunu en iyi yansıtan ve estetik anlamda ahşabı işçilik yönüyle en iyi ürün şeklinde üretebilecek ustaların da yerleştiğini tespit edebiliyoruz. Taştan yapılmış örnekleri de var. Genel manada camiler arasında sanat tarihinin müfredatına katarak okutabileceğimiz eserler tespit ettik” şeklinde konuştu.

Osmanlı Devleti’nin mimari bezemesinde önemli bir yeri olan duvar resimlerinin halen korunduğunu dile getiren Prof. Dr. Azizsoy, “Duvar resimleri, 18. yüzyıldan itibaren önce başkent İstanbul, daha sonraki evrelerde de taşraya yayılarak devam eden bir geleneğin yansımasıdır. Yaklaşık 200 yüzyıllık bir süreçte de mimariye bağlı bir bezeme türünü, bugün Araç’ın bir köyünde de bulabiliyor olmamız elbette sanatın sürekliliği açısından önem taşıyor” ifadelerini kullandı. Prof. Dr. Azizsoy, kırsal mimaride kır yaşamını belgeleyecek nitelikte köy evleriyle karşılaştıklarını belirterek, şu şekilde konuştu:

“Bu konutları incelediğimizde giriş katının tamamen ahır, ağıl, kümes gibi elemanlarla donandığını ve bölgenin hayvancılıkla uğraştığını çok açık şekilde anladık. Bir de yapım yöntemi vardır, bu da çok önemli bir yöntemdir. Çünkü 1980’li yıllardan itibaren geleneksel yapım yöntemleri, betonarmenin yaygınlaşmasıyla birlikte yok olmaya yüz tutmuştur. Bunun 150-180 yıllık neredeyse geçmişe sahip örneklerine hala da bu köy yerlerinde tespit ettik. Bazen alt kat çantı, üst kat bağdadi ya da hımış tekniği şeklinde korunabilen geleneksel evler var. Bunlar bölgenin Türk mimarisi, sanat tarihi ve sosyolojisi açısından da önemli.”

Projenin ikinci aşamasında Ağlı ve Seydiler ilçesinde çalışmalarını sürdüreceklerini dile getiren Prof. Dr.  Azizsoy, “Böylece çalışmanın kapsamını oluşturan Türk ve İslam dönemine ait ama Kastamonu il merkezi ve ilçelerinin kuzeyde bulunanlarına yönelik olarak araştırmayı sürdürmeye devam edeceğiz” diye konuştu.

Prof. Dr. Azizsoy, bölgedeki turizmin, kurum ve kuruluşların eşgüdümlü olarak iş birliği çerçevesinde belirlenecek rotaya dahil edilmesiyle mümkün olduğunu vurgulayarak, “Yüzey araştırmasındaki tespitlerimizin, sonraki aşamada kazı desteği alınması ve kazıya dönüştürülmesiyle buradan ortaya çıkarılacak olan kültür varlıklarıyla şüphesiz bu yapılır. Bu örnekler, bugün Eskipazar’ın Hadrianapolis Antik Kenti ya da Kastamonu Taşköprü’nün Pompeiopolis Antik Kenti gibi bu çevreyi ele alacak olduğumuzda Zonguldak’ın Çaycuma’ya bağlı olan yerleşim yerinden Filyos Tios Antik Kenti bilinir” dedi.

KBÜ Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Arş. Gör. Celal Eser ise ekip arkadaşlarıyla beraber tespit ettikleri yapıların çizimlerinin yapılması, rölövelerinin alınması ve fotoğraflarının çekilmesi hususlarında koordinasyon sağladıklarını belirterek, “Rölöve bahsettiğimiz mimari belgeleme tekniğidir. Rölöve aşamasında ilk önce krokiler çizdik, sonra ölçülerini aldık ve bu rölöveyi elde ettiğimiz belgeler neticesinde mimari çizim tekniklerine uygun olarak dijital ortamda çizdik. Yayınlarımız ve arşivimizde bulunması açısından dijitale çektikten sonra arşivleyerek bunları gerekli kurumlarla paylaşma içerisindeyiz” ifadelerini kullandı.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.